Keşmir’de artan tansiyon bir kez daha iki nükleer gücü savaşın eşiğine getirdi. Son yaşanan saldırılarla birlikte milyonlarca kişi şu sorunun yanıtını arıyor: Hindistan Pakistan savaşı neden çıktı? Bu sorunun cevabı sadece son birkaç haftaya değil, onlarca yıllık siyasi, etnik ve jeopolitik bir krize dayanıyor.
Hindistan Pakistan savaşı neden çıktı?
Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilim, sadece iki ülke arasındaki sınır anlaşmazlığı değil, aynı zamanda tarihsel, etnik ve dini boyutları olan derin bir çatışma olarak öne çıkıyor. İki nükleer gücün karşı karşıya geldiği bu çekişmenin temelinde ise Keşmir bölgesi yatıyor. 1947’de İngiltere’nin Hindistan alt kıtasından çekilmesiyle başlayan bu ihtilaf, günümüzde yeniden alevlenmiş durumda.
Keşmir: Tarihsel Bir Uyuşmazlık Noktası
Keşmir sorununun kökeni, Britanya Hindistanı'nın bölünmesi sürecine dayanıyor. Nüfusunun ezici çoğunluğu Müslüman olan Keşmir’in, o dönemki Hindu hükümdarı Hari Singh tarafından Hindistan’a bağlanması, Pakistan'ın itirazına neden oldu. Bu karar, 1947-1948 yıllarında ilk Keşmir Savaşı’nı tetikledi. Birleşmiş Milletler devreye girerek halk oylaması önerse de, Hindistan bu öneriyi kabul etmedi. Keşmir meselesi bu tarihten sonra 1965, 1971 ve 1999 yıllarında tarafları yeniden çatışmaya sürükledi.
2025 yılı itibarıyla Keşmir sorunu tekrar dünya gündeminde. Hindistan'ın, topraklarında gerçekleşen bir terör saldırısından Pakistan merkezli "Direniş Cephesi"ni sorumlu tutması sonrası İndus Suları Anlaşması’nı askıya alması, iki ülke arasında diplomatik krizi derinleştirdi. Pakistan bu adımı “savaş ilanı niteliğinde” değerlendirerek, misilleme tehdidinde bulundu. Taraflar dördüncü kez sıcak çatışma noktasına gelmiş durumda.
Sadece Bir Toprak Meselesi Değil
Keşmir çatışması, yalnızca stratejik ve ekonomik kaynaklara sahip bir bölgenin kontrolüyle ilgili değil; aynı zamanda dini kimlikler, tarihsel aidiyetler ve ulusal egemenlik iddialarıyla şekillenen çok boyutlu bir kriz. Hindistan, Keşmir’i “ayrılmaz bir parçası” olarak tanımlarken, Pakistan ise bölge halkının Müslüman kimliğine vurgu yaparak, self-determinasyon hakkını savunuyor.
Hindistan ve Pakistan arasında bugüne dek dört büyük savaşın çıkmasına neden olan Keşmir sorunu, tarafların pozisyonlarında ciddi bir yumuşama olmadığı sürece çözümden uzak görünüyor. Bölgedeki her yeni gerilim, sadece Güney Asya'yı değil, küresel güvenlik dengelerini de tehdit etmeye devam ediyor.
