Hollanda, yarın erken genel seçimler için sandık başına gidiyor. Göçmen politikalarındaki derin anlaşmazlıklar nedeniyle geçtiğimiz haziranda çöken hükümetin ardından alınan bu erken seçim kararı, ülkenin son yıllardaki en kırılgan siyasi atmosferinde gerçekleşiyor.

Sürekli Kırılan Koalisyonlar

Son dört hükümetin hiçbirinin görev süresini tamamlayamadığı Hollanda, artık istikrarsız koalisyon dönemlerinin sembolü haline geldi. 2023 seçimlerinden yalnızca iki yıl sonra yeniden sandık başına gidilmesi, sistemin tıkanıklığını ve partiler arasındaki uzlaşmazlıkları açık biçimde ortaya koyuyor. Haziran 2024’te aşırı sağcı lider Geert Wilders’ın partisi Özgürlük Partisi (PVV)’nin hükümetten çekilmesiyle kabinenin düşmesi, siyasetin merkezini yeniden sarsmıştı. Göçmen karşıtı politikalar ve iltica düzenlemeleri konusundaki sert tutumlar, hem sağ hem de sol bloklarda derin kırılmalara yol açtı.

Anketlerde Başabaş Yarış

Ülkenin önde gelen araştırma şirketlerinden Ipsos I&O, 25 Ekim tarihli son anketinde PVV’nin yarışta önde olduğunu açıkladı. Ancak tablo oldukça parçalı:

  • PVV yüzde 17–18,
  • Yeşil Sol–İşçi Partisi ittifakı (GL-PvdA) yüzde 15,
  • Demokratlar 66 (D66) yüzde 11–14,
  • Hristiyan Demokrat Parti (CDA) yüzde 13,
  • Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) yüzde 10–12,
  • JA21 ise yüzde 8 bandında seyrediyor.

Bu sonuçlara göre hiçbir partinin tek başına 75 sandalyelik çoğunluğa ulaşması beklenmiyor.

Aşırı Sağcı Wilders İçin Zor Denklemler

Irkçı ve İslam karşıtı söylemleriyle tanınan Geert Wilders’ın partisi PVV, kamuoyu yoklamalarında önde görünse de hükümet kurma ihtimali oldukça düşük. Çünkü birçok parti PVV ile koalisyona kapıyı baştan kapattı. Ipsos I&O kıdemli araştırmacısı Asher van der Schelde, bu tabloyu şöyle özetliyor: “JA21, Çiftçi Vatandaş Hareketi (BBB) ve Demokrasi Forumu (FvD) dışındaki tüm partiler PVV ile çalışmak istemiyor. Ancak merkez sağ partiler VVD ve CDA fikir değiştirirse Wilders hükümete dahil olabilir. Şu an için bu çok düşük ihtimal.”

Koalisyon Senaryoları

Van der Schelde’ye göre merkez sağ partiler, VVD önderliğinde CDA, JA21 ve D66 ile “ılımlı sağ” bir hükümet kurma niyetinde. Ancak bu formülün parlamentoda çoğunluk sağlayıp sağlayamayacağı belirsiz. Diğer yandan D66, GL-PvdA, CDA ve VVD’den oluşan “merkez partiler koalisyonu” senaryosu da masada. Bu formül hayata geçerse 81 sandalyelik güçlü bir çoğunluk mümkün görünüyor. Fakat VVD’nin sol ittifakla çalışma konusundaki isteksizliği bu seçeneği de zayıflatıyor. GL-PvdA liderliği ise Volt ve Sosyalist Parti (SP) gibi küçük sol partilerle “geniş bir sol blok” kurmayı tercih ediyor. Ancak bu durumda da merkez sağ desteği olmadan hükümet kurulması aritmetik olarak imkânsız.

Kampanyanın Nabzı: Birleştirici Mesajlar Kazanıyor

Kampanya sürecinde CDA lideri Henri Bontenbal ve D66 lideri Rob Jetten, uzlaşı ve birlik mesajlarına odaklanarak seçmende olumlu izlenim bıraktı. Popülariteleri, VVD lideri Dilan Yeşilgöz, PVV lideri Geert Wilders ve GL-PvdA eşbaşkanı Frans Timmermans’ın önüne geçti. Uzmanlara göre, özellikle sol-liberal seçmenler stratejik oy kullanmaya yöneliyor. Bir dönem yalnızca GL-PvdA’ya odaklanan yenilikçi seçmenler, şimdi benzer oranlara ulaşan D66’ya da yönelmeye başladı.

  • Ipsos I&O verilerine göre seçmenlerin yüzde 50’si için konut krizi, yüzde36’sı için göçmen meselesi seçimde belirleyici olacak.
  • Konut konusunda en güvenilir partiler GL-PvdA (yüzde 13) ve D66 (yüzde 13) olarak öne çıkıyor.
  • Göçmenlikte ise PVV (yüzde 49) açık ara güvenilir bulunuyor; onu JA21 (%10) izliyor.
  • Sağlık harcamalarında GL-PvdA (yüzde 14) ve PVV (yüzde 10);
  • Çevre politikalarında GL-PvdA (yüzde 33) ve Hayvanlar Partisi PvdD (yüzde 18);
  • Güvenlikte ise PVV (yüzde 23) ve VVD (yüzde 18) öne çıkıyor.

Seçmen eğilimleri, klasik ideolojik sınırların ötesinde, somut yaşam sorunlarına ve güvenlik kaygılarına odaklanmış durumda.

Sandık Sonrası Belirsizlik

Hollanda’da 30 partinin yarıştığı bu seçimlerde hiçbir parti tek başına hükümet kuramayacak gibi görünüyor. Seçim sonrası müzakerelerin aylarca sürmesi bekleniyor. Uzmanlar, 2023 seçimlerinden sonra 223 gün süren hükümet pazarlıklarının tekrarlanabileceği uyarısında bulunuyor. Sonuç ne olursa olsun, Hollanda siyasetinde yeni dönem “koalisyonlar çağı” olarak şekillenecek. Fakat bu kez seçmen, artık sadece istikrar değil, çözüm istiyor: barınma, sağlık, güvenlik ve kimlik tartışmalarına gerçek yanıtlar bekliyor.

Kaynak: AA