Uyku sırasında horlama, nefes durması, gün içinde aşırı uyuklama ve sabahları dinlenmemiş hissetme… Bu belirtiler birçok kişi tarafından basit yorgunluk ya da geçici bir sorun olarak görülse de aslında ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, bu şikâyetlerin özellikle uyku apnesi, KOAH ve astım gibi hayati hastalıkların erken uyarısı olabileceğini söyledi.
Uyku testi hayati önem taşıyor
Dr. Işık, KOAH hastalarının nefes darlığı nedeniyle sık sık uyandığını, astım hastalarında ise gece artan nefes darlığının uyku kalitesini düşürdüğünü anlattı. Tiroit bozuklukları, kalp ve böbrek yetmezlikleri gibi kronik rahatsızlıkların da gece uykusunu bölen önemli etkenler arasında olduğunu belirtti. Özellikle horlama, uykudan boğularak uyanma, sabahları yorgun kalkma, gün içinde sürekli uyuklama gibi belirtileri olan kişilerin mutlaka uyku apnesi testi yaptırmaları gerektiğini vurguladı.
Bir uzmandan destek alınması gerek
Uyku problemi yaşayanların yalnızca göğüs hastalıkları değil, gerekirse psikiyatri ve endokrinoloji uzmanları tarafından da değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Işık, uyku bozukluğu hipotiroidi, diyabet veya başka bir kronik hastalığın belirtisi olabileceğini kaydederek, bu nedenle rutin hormonal ve biyokimyasal testlerin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Şikayetlerin gerilemesi mümkün
Kontrol altında olmayan ileri evre kalp ve böbrek yetmezliği olan kişilerin akciğer ödemi nedeniyle düz yatamadıklarını, bunun da gece nefes darlığına ve uykusuzluğa yol açtığını belirtti. Dr. Işık, uykusuzluk problemlerinin nedenine göre doğru tedavi planlandığında şikâyetlerin gerileyebileceğini söyledi. İlaç tedavisinden uyku hijyenine kadar farklı yöntemlerin kullanılabileceğini, ancak en önemli adımın doğru teşhis olduğunu ifade etti.