İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) dikkat çeken duraklarından biri olan Atlas Pavyonu, bu yıl sanatı ve tarihi aynı çatı altında buluşturuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Folkart ve Folkart Gallery iş birliğiyle hazırlanan iki büyük sergi, fuar ziyaretçilerini duygusal ve görsel bir yolculuğa çıkarıyor.
Ziyaretçilerin büyük ilgi gösterdiği sergilerden ilki, “Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” başlığıyla hazırlanan Mustafa Kemal Atatürk temalı özel seçki. Diğeri ise, medya sanatçısı Refik Anadol’un dijital veri ve yapay zekayı sanat eserine dönüştürdüğü “Şifanın Algısı” ve “Makine Rüyaları: Ege” başlıklı enstalasyonları.
476 eser ve 250’den fazla fotoğraf bulunuyor
Küratörlüğünü Fahri Özdemir’in üstlendiği Atatürk sergisi, ziyaretçilerini 476 eser ve 250’den fazla fotoğrafla karşılıyor. Daha önce sergilenmemiş belgeler, Zübeyde Hanım’a ait el yazısı mektuplar, Atatürk’ün sağlık cihazları ve kişisel eşyaları dikkat çeken parçalar arasında yer alıyor. Sergi, 21 Aralık 2025 tarihine kadar ziyarete açık olacak.
Sergiyi gezen emekli mühendis Nevzat Gülerman, Atatürk’ün daha önce hiç görmediği fotoğrafları karşısında derinden etkilendiğini dile getirerek, her sene yeniden görmek istediğini iletti.
Refik Anadol’dan İzmir’e özel ilk gösterim
Yeni medya sanatçısı Refik Anadol’un fuar kapsamında sunduğu eserlerden “Şifanın Algısı”, ruh sağlığı tedavisi gören bireylerin beyin verilerini görselleştirerek yapay zeka ile sanat eserine dönüştürüyor. Ziyaretçilere empati temelli bir deneyim sunan çalışma, dijital sanatın ruhla temas ettiği nadir örneklerden biri olarak öne çıkıyor.
İlk kez İzmir’de sergilenen “Makine Rüyaları: Ege” ise Ege Denizi’nin çevresel verilerinden yola çıkarak doğa ile teknolojiyi buluşturuyor. 30 Eylül 2025’e kadar açık kalacak bu dijital sergi, dijital pigmentlerle oluşturulan görselleriyle ziyaretçilerini doğayla bütünleşmeye davet ediyor.
Ziyaretçilerden tam not aldı
Ziyaretçiler, sergilerde sadece sanatla değil, kendi geçmişleriyle de güçlü bir bağ kuruyor. Öğretmen Mustafa Coşkun, kızına Atatürk’ü ve dijital sanatı tanıtmanın mutluluğunu yaşadığını aktarırken, Refik Anadol’un eserlerinin, Atatürk temasıyla birleştirilmesinin gençler için vizyon açıcı olduğunu söyledi.
Öğrenci Nehir Ela Coşkun ise tarihi ilk kez bu kadar somut hissettiğini belirterek, derslerde gördüklerini burada gerçek haliyle görmenin kültüre ve geçmişe olan bağını güçlendirdiğini paylaştı. Akademisyen Canberk Yurt, Refik Anadol’un veri görselleştirme tekniğine hayran kaldığını dile getirirken, bu sergi kurgu yapısının duygusal ve teknolojik yönüyle çok katmanlı bir deneyim sunduğuna dikkat çekti.
Herkesin görmesi lazım
Sergi ziyaretçileri ortak bir noktada buluşuyor: Etkileyici, duygusal ve çarpıcı bir deneyim yaşadıkları için memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Sanatseverler, bu tür etkinliklerin farklı zamanlarda ve farklı mekanlarda da devam etmesini istiyor.
Ev hanımı Işık Eker, daha önce hiç görmediği Atatürk fotoğrafları karşısında büyülendiğini ifade ederken, Refik Anadol’un dijital eserlerinin izleyiciyi adeta içine çektiğini kaydetti.
