Cumhuriyet’in kalbinde doğdu, tarih sahnesinin tam ortasında büyüdü… İsmet Paşa'nın “Nihayet bir kızım oldu Paşam” diyerek Atatürk’e müjdelediği Özden İnönü Toker, aradan geçen neredeyse bir asra rağmen hâlâ Pembe Köşk’te, Cumhuriyet’in ruhunu anlatmaya devam ediyor.

Özden İnönü Toker kimdir?

Cumhuriyet tarihinin tanıklığını yapmış, köklü bir aile geleneğinin temsilcisi olan Özden İnönü Toker, 7 Şubat 1930’da Ankara’daki Pembe Köşk’te dünyaya geldi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Mevhibe İnönü’nün kızı olan Toker, adını bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ten aldı. Doğumu, İsmet Paşa’nın Atatürk’e verdiği “Nihayet bir kızım oldu Paşam” haberiyle hafızalarda yer etti.

Çocukluk yıllarını Çankaya Köşkü’nde geçiren Toker, Cumhuriyet’in ilk kuşak eğitim anlayışıyla yetişti. Çankaya İlkokulu ve Ankara Kız Lisesi’nde aldığı eğitimin ardından, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonra eğitimine yurt dışında devam ederek Edinburgh Üniversitesi’nde akademik çalışmalar yaptı.

Özden Hanım’ın çocukluğu, Atatürk’ün Pembe Köşk’e yaptığı ziyaretlerle, milli bayram kutlamaları, mevlitler, konserler ve tiyatrolarla şekillendi. Hem annesiyle dini törenlere katıldı, hem de babasıyla Cumhuriyet’in modern yüzünü yansıtan kültürel etkinliklerde yer aldı. Bu yönüyle, erken Cumhuriyet döneminin hem geleneksel hem de çağdaş kodlarına aşina bir figür olarak yetişti.

Evlilik ve dergi emekçiliği

1955’te gazeteci ve Akis dergisi kurucusu Metin Toker ile evlenen Özden Hanım, Demokrat Parti iktidarının baskı dönemlerinde, eşinin hapis cezalarına çarptırıldığı süreçlerde, Akis’e yazıları, röportajları ve anılarıyla destek verdi. Bu dönemde gösterdiği entelektüel katkı, onu yalnızca bir siyaset büyüğünün kızı değil, aynı zamanda özgün bir kadın figürü haline getirdi.

İnönü Vakfı ve Cumhuriyet mirası

1983’te kurulan İnönü Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldı. Annesi Mevhibe Hanım’ın 1992’deki vefatının ardından vakfın başkanlığı görevini devraldı. Cumhuriyet mirasını sahiplenmeyi bir görev addeden Toker, Pembe Köşk’ü her yıl 23 Nisan ve 29 Ekim dönemlerinde halka açarak, tematik sergilerle ziyaretçilere Türkiye’nin modernleşme sürecini aktarmaya devam etti.

2002 yılında eşini kaybeden Özden İnönü Toker, yaşamını halen Ankara’da Pembe Köşk’te sürdürüyor. Türkiye’nin dört bir yanında üniversitelerde ve çeşitli platformlarda, Cumhuriyet dönemi üzerine seminerler, sergiler ve söyleşiler düzenleyerek kamuoyuna rehberlik etmeyi sürdürüyor. Pembe Köşk’ü yılda ortalama 15-20 bin kişi ziyaret ediyor ve bu ziyaretlerde Atatürk’ü, İnönü ailesini ve Cumhuriyet’in kuruluş idealini anlatmayı sürdüren Toker, yaşayan bir tarih hafızası olarak saygı görmeye devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi