Saadet – Gelecek Grubu İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Mustafa BİLİCİ, vermiş olduğu soru önergesinde Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın BAK’a, İzmir Atatürk Stadyumu’nun güncel durumunu ve EURO 2032 statları arasında yer almama sebebini sordu. İzmir Atatürk Stadyumu’nun 51 bin 337 koltuk kapasitesiyle, Atatürk Olimpiyat Stadı ve Rams Park’tan sonra Türkiye’nin en büyük üçüncü stadyumu olduğunu vurgulayan Bilici, stadyumun bakımsızlık ve zorunlu mimari değişikliklerin yapılmamasından dolayı uzun süredir atıl halde bulunduğunu belirtti. İzmir Atatürk Stadyumu’nun TFF tarafından 2032 yılında ülkemizde düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası’na uygun hale getirilmemesini eleştiren Bilici, yapımı devam eden stadyumların dahi listede yer alıp İzmir’den bir stadın bulunmamasını ‘’kasıtlı ve siyasi’’ emellere dayandığını savundu. Milletvekili Bilici, turnuvanın bir diğer ayağının İtalya’da oynanacağından bahisle İzmir’de gerçekleşmesi muhtemel turizm canlılığının, İzmirli vatandaşlardan esirgendiğini aktardı.
İzmir Milletvekili Mustafa BİLİCİ, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın BAK’a şu soruları yöneltti:
1- İzmir Atatürk Stadyumu’nda bugüne kadar hangi restorasyon çalışmaları yürütülmüştür?
2- İzmir Atatürk Stadyumu’nda halihazırda yürütülen bir restorasyon çalışması var mıdır?
3- İzmir Atatürk Stadyumu’nda yürütülen bir bakım ve onarım çalışması var ise; bu hangi nitelikte bir bakım
çalışmasıdır? İzmir Atatürk Stadyumu, ‘’olimpiyat stadyumu niteliğini’’ koruyacak mıdır?
4- EURO 2032 organizasyonunda İzmir’in ev sahibi şehirler arasında bulunmamasının sebepleri nelerdir?
5- İzmir Atatürk Stadyumu’nun EURO 2032 organizasyonunda, ev sahibi şehirler arasında yer almamasının sebebi
‘’UEFA kriterleri’’ ise, bu stadyumu, 9 yıl içerisinde UEFA kriterlerine haiz bir stadyum haline dönüştürmemenin asıl
sebebi nedir?
6- İzmir’de UEFA kriterlerini taşıyan yeni bir stadyumun inşası gündemde midir?
7- Turnuvanın bir ayağının İtalyan kentlerinde oynanacağı göz önüne alındığında, İzmir’de yapılacak
müsabakaların yabancı turistlerin ilgisini çekeceği ve gemi turizmini canlandıracağı kesin iken, İzmir’den ve
İzmirlilerden bu imkanı esirgemek kasti bir siyasi manevra mıdır?
