İzmir’de etkisini giderek artıran kuraklık, kentin içme suyu kaynaklarını alarm seviyesine taşıdı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, yaklaşık 1 milyon kişinin susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Barajlarda Kritik Doluluk
Son yılların en kurak dönemlerinden birini yaşayan İzmir’de, en önemli içme suyu kaynaklarından Gördes Barajı tamamen kurudu. Tahtalı Barajı’nda ise doluluk oranı yalnızca yüzde 7,3’e düştü. Özçelik, kentteki toplam su depolama kapasitesinin 720 milyon metreküp olduğunu, ancak yağış yetersizliği nedeniyle bu seviyelere ulaşılamadığını belirtti. Gördes Barajı’nda hiç su kalmazken, Tahtalı Barajı’ndaki su miktarı kritik seviyeye indi. Balçova, Ürkmez ve Alaçatı barajlarında ise toplam su rezervi yıllık ihtiyacın ancak onda birine karşılık geliyor.
Yeraltı Suları da Sınırda
İzmir’in yıllık 330 milyon metreküp içme suyuna ihtiyacı olduğunu aktaran Özçelik, bunun yaklaşık yarısının yeraltı su kuyularından sağlandığını, kalan kısmın ise barajlardan temin edildiğini söyledi. Ancak mevcut rezervin, yıl sonuna kadar gereken miktarı karşılamadığını ifade ederek “Yaklaşık 1 milyon kişinin susuzluk riski altında olduğu net bir gerçek. İlave su kaynakları sisteme dahil edilmeli ve mevcut kuyular etkin biçimde kullanılmalı” uyarısında bulundu.
Çeşme’de Sorun Geçici Olarak Aşıldı
Çeşme’de yaşanan su kesintilerinin, Karareis ve Salman barajlarının devreye alınmasıyla geçici olarak çözüldüğünü belirten Özçelik, bu iki barajdan sağlanan 3,7 milyon metreküp suyun, tüketim hızına bağlı olarak 55 ila 155 bin kişiye yetecek kapasitede olduğunu söyledi. Ancak bu çözümün kısa vadeli olduğunun altını çizdi.
