İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, 2025 Körfez Buluşması sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin işletmesine yönelik tartışmalara açıklık getirdi. Erdoğan, tesisin özel sektöre devredildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Erdoğan, yapılan işlemin özelleştirme kapsamında değerlendirilmesinin doğru olmadığını ifade ederek şu açıklamayı yaptı:
“Ortada bir satış ya da mülkiyet devri yok. Özelleştirme, geliri olan bir yerin tamamen özel bir şahsa satılmasıdır. Çiğli Tesisi’nde bu tür bir işlem söz konusu değil. Son derece dinamik bir tesis ve sürekli müdahale gerektiriyor.”
Erdoğan, bakım ve onarım süreçlerinin hızlandırılması amacıyla ihale yönteminin tercih edildiğini vurguladı:
“Yapılan işlem sadece işlerimizi tek çatı altında toplayan, hız ve verim sağlayan bir ihale modelidir. Mülkiyet devri söz konusu değil. Arıza ve kanal ihalelerinden hiçbir farkı yok. Sadece performansı artırmayı hedefliyoruz. Bu anlamda model amacına ulaşmıştır.”
İzmir’de su sorunu devam ediyor
Genel Müdür Erdoğan, kentteki su kesintilerine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Son yağışların Tahtalı Barajı’na yaklaşık 400 bin metreküp su kazandırdığını, ancak bu miktarın kentin günlük ihtiyacını bile karşılamadığını vurguladı.
“Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yalnızca yüzde 1,10 seviyesinde. Şu an kriz devam ediyor ancak yönetilebilir durumdayız. Yağışları izleyip planlarımızı revize edebiliriz. Kesintilerin net olarak biteceği bir tarih henüz yok.” dedi.
Gediz Nehri’ndeki kirlilik İZSU’nun yetkisi dışında
Gediz Nehri’ndeki kirlilikle ilgili soruları da yanıtlayan Erdoğan, konunun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetki alanında olduğunu hatırlattı.
“Nehir farklı şehirlerden geçerek İzmir’e ulaşıyor. Sanayi tesisleri, organize bölgeler ve tersane faaliyetleri İZSU’nun kontrolünde değil. Hukuken bu alanlarda yetkimiz bulunmuyor.” ifadelerini kullandı.





