Osmanlı Sultanı V. Murad’ın torunu Selma Hanımsultan’ın kızı Kenizé Mourad, İzmir’de düzenlenen özel bir söyleşide okurlarıyla bir araya geldi. Gazetecilikten edebiyata uzanan yolculuğunu anlatan Mourad, romanlarını kaleme alırken, eğlendirmekten çok düşündürmeyi amaçladığını kaydetti.

Amacım eğlendirmek değil, düşündürmek

Institut français İzmir’de düzenlenen etkinlikte konuşan Kenizé Mourad, savaş muhabirliğiyle başlayan gazetecilik kariyerinden edebiyata geçiş sürecini anlattı. İran Devrimi sırasında tanık olduğu olayların, gazeteciliğin tek başına gerçeği anlatmaya yetmediğini fark etmesini sağladığını söyleyen Mourad, bu nedenle kalemini romana yönelttiğini ifade etti. Amacının okuru eğlendirmekten ziyade düşündürmek olduğunu belirterek, bir hikâyeyi anlatmanın ancak akla ve kalbe aynı anda dokunmakla mümkün olduğunu dile getirdi.

Romanlarında kimlik, hafıza ve tarih var

Eserlerinin merkezinde kimlik, hafıza ve tarih temalarının yer aldığını anlatan Mourad, ilk romanı Ölmüş Prensesin Anısına’da Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemini ve Fransız Mandası altındaki Lübnan’daki mücadeleyi işlediğini hatırlattı. Gümüş Şehirde adlı eserinde ise İngiliz sömürgeciliğine direnen Müslüman bir kraliçenin hikâyesini ele aldığını belirtti. Romanın kendisi için tarihe ışık tutmanın, unutulmuş sesleri duyurmanın bir aracı olduğunu vurguladı.

Önemli olan yargılamak değil, anlamaktır

Yazarlık anlayışına yön veren düşünsel temellerden söz eden Mourad, üniversite yıllarında hocasından duyduğu Spinoza’nın “Önemli olan yargılamak değil, anlamaktır” sözünün hem gazeteciliğinde hem de edebiyatında rehber olduğunu ifade etti. İzmir’e duyduğu sevgiyi de paylaşan yazar, gençliğinde bir yılını bu şehirde geçirdiğini hatırlattı.

Yaşayan bir anıt

Institut français İzmir Müdürü Juliette Bompoint, yazar Kenizé Mourad’ı ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, onun gazeteci ve romancı kimliğiyle çağının tanığı olduğunu söyledi. Kadın kimliği, göç ve hafıza üzerine yazdığı eserlerle derin bir bakış açısı sunduğunu vurgulayan Bompoint, bu değerli buluşmanın, edebiyatın insanı anlamaya açılan kapısı olduğunu belirtti.

Muhabir: İpek Kırca