Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı görevine seçilen Tufan Erhürman, düzenlenen yemin ve devir teslim törenlerinin ardından resmen göreve başladı. Erhürman, Meclis’teki yemin töreninde “hukukun üstünlüğüne, Atatürk ilkelerine ve halkın egemenliğine bağlı kalacağına” ant içti. Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, KKTC Cumhuriyet Meclisi’ne gelişinde Meclis Başkanı Ziya Öztürkler tarafından karşılandı, ardından askeri birliği selamlayarak Meclis Genel Kurul Salonu’na geçti. Burada yemin ederek göreve başlayan Erhürman, şu ifadeleri kullandı: “Devletin varlığını ve bağımsızlığını, halkın egemenliğini, hukukun üstünlüğünü ve Atatürk ilkelerini koruyacağıma; halkımın refahı ve mutluluğu için çalışacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” Yemin töreninin ardından İstiklal Marşı okundu. Törene Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Yüksek Mahkeme ve YSK Başkanı Bertan Özerdağ, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Erhürman’ın eşi Nilden Bektaş Erhürman, üst düzey bürokratlar ve davetliler katıldı. Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen devir teslim töreninde, Erhürman görevi 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan devraldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından iki liderin biyografileri okundu.
Erhürman’dan Birlik, Adalet ve Egemenlik Vurgusu
Cumhurbaşkanı Erhürman, konuşmasında Kıbrıs Türk halkının refahı ve birliği için çalışacağını vurgulayarak, halkın siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin “ortak bir gelecek hedefiyle birleşmesi gerektiğini” söyledi. “Bu ülkede yaşayan her çocuk, hangi kökenden gelirse gelsin bizim çocuğumuzdur. Cumhurbaşkanı olarak birinci görevim; çocuklarımızın eşit, özgür, sağlıklı ve mutlu büyümesi için gece gündüz çalışmaktır.” Erhürman, “Şampiyon Melekler” olarak anılan depremde yaşamını yitiren öğrenciler ve Gazze’de hayatını kaybeden çocuklara da değinerek, çocukların yaşam hakkının korunmasının “insanlık borcu” olduğunu belirtti. Kıbrıs Türk halkının Ada’daki iki eşit kurucu ortaktan biri olduğunu vurgulayan Erhürman, bu statünün hiçbir uluslararası süreçte göz ardı edilemeyeceğini belirtti: “Kıbrıs Rum halkı Ada’da ne kadar egemense, Kıbrıs Türk halkı da o kadar egemendir. Hidrokarbonlardan deniz yetki alanlarına kadar hiçbir karar, Kıbrıs Türk halkının onayı olmadan alınamaz.” Erhürman, müzakere sürecine dair net mesajlar verdi: “Kıbrıs Türk halkı müzakere olsun diye değil, çözüm olsun diye müzakere ister. Siyasi eşitliğin pazarlık konusu haline geldiği, ucu açık müzakerelerin bir anlamı yoktur.” Cumhurbaşkanı, Ada’da kalıcı barış ve istikrarın Kıbrıslı Türkler ile garantör ülke Türkiye’nin hakları görmezden gelinerek sağlanamayacağını da vurguladı.
Türkiye ile İlişkilerde “Özel Bağ” Vurgusu
Erhürman, Türkiye ile KKTC ilişkilerini “herhangi iki devlet arasındaki ilişkilerle kıyaslanamayacak kadar özel” olarak tanımladı: “Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasındaki ilişkiler, tarihsel, kültürel ve stratejik bağlarla örülüdür. Her Cumhurbaşkanı gibi ben de Türkiye ile istişare içinde olacağım. Hedefim, ilişkileri her alanda çok daha ileriye taşımak.”
İç Politikada Öncelikli Başlıklar
- Cumhurbaşkanı Erhürman, ülke içinde öncelik vereceği konuları da detaylandırdı.
- Nüfus politikası ve kamu yönetiminde reform,
- Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerinin iyileştirilmesi,
- Liyakat esaslı kamu görevlendirmeleri,
- Beyin göçünün önlenmesi ve gençlerin ülkeye dönüşünün teşviki,
- Yükseköğretimde nitelik odaklı dönüşüm,
- Taşınmaz Mal Komisyonu’nun sürdürülebilir hale getirilmesi.
Erhürman, “Cumhurbaşkanı olarak görevim, halkın derdiyle dertlenmek, çözüm için çaba göstermek ve hiçbir ayrımcılığa izin vermemektir.” ifadelerini kullandı.
Demokrasi ve Toplumsal Birlik Mesajı
Erhürman, Kıbrıs Türk halkının demokrasi kültürünü “örnek alınacak bir olgunlukla yaşattığını” söyledi: “Farklı görüşteki insanlar tartışır, sonra bir araya gelip gülümseyebilir. Bu, kaybetmememiz gereken en büyük değerimizdir. Bu seçimin kaybedeni yoktur; kazanan Kıbrıs Türk halkıdır, kardeşliğimizdir.” Görevini devreden 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasında beş yıllık görev süresini “KKTC’nin kalıcılığını güçlendirme dönemi” olarak niteledi. “1963’ten bu yana maruz kaldığımız izolasyon zulmünün sona ermesi için her platformda mücadele ettim. Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm vizyonumuzu dünyaya ilan ettik.” Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak katılmanın, KKTC’nin uluslararası statüsünü güçlendiren “tarihi bir adım” olduğunu vurguladı. Ayrıca görev süresi boyunca Türkiye’nin desteğini her zaman hissettiğini, sağlık, eğitim, ulaşım ve iletişim alanlarında önemli altyapı projelerinin hayata geçirildiğini söyledi. “Kıbrıs Türk halkı Türk milletinin ayrılmaz bir parçasıdır ve ilelebet var olacaktır. Avrupa Birliği’ne sesleniyorum: Kıbrıs Türk halkına 60 yıldır uygulanan bu insanlık dışı ambargoları kaldırın.”





