KPSS’nin fikir babası olan eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, sınav sisteminin arkasındaki vizyonu anlattı. “Amacımız, kamuya girişte kişisel ilişkilerin değil, bilgi ve yeteneğin belirleyici olmasıydı” diyen Türk, Türkiye’de devlet kadrolarına erişimde eşitliği sağlamak için yıllar süren bir mücadele yürüttü.
Hikmet Sami Türk kimdir?
Hikmet Sami Türk, Türkiye’de kamu personel sisteminde köklü bir reform olan KPSS’nin fikir babası olarak anılıyor. Bu sınavın temel hedefi, kamudaki işe alım süreçlerinden “torpil”i yani liyakat dışı atamaları temizlemekti. Uzun yıllar akademide ve siyasette önemli görevler üstlenen Türk, kamu düzeninin daha adil işlemesi için sistematik çözümler geliştirmeye odaklandı.
Akademiden siyasete uzanan bir yolculuk
1935 yılında Trabzon'un Of ilçesinde doğan Hikmet Sami Türk, eğitim hayatına Of ve Bafra’da başladı. 1954’te Kabataş Erkek Lisesi’nden, 1958’de ise İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1964’te Köln Üniversitesi’nde hukuk doktorasını tamamladıktan sonra yurda dönerek akademik kariyerine Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde devam etti. Ticaret Hukuku alanında uzmanlaştı; 1977’de doçent, 1988’de profesör unvanını aldı.
Siyasi kariyer ve reformlar
1995 ve 1999 seçimlerinde Demokratik Sol Parti'den Trabzon Milletvekili seçildi. Türkiye siyasetinde önemli kırılma anlarının yaşandığı 1997-2002 yılları arasında üç farklı hükümette Bakanlık görevlerinde bulundu:
- 1997: İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı
- 1999: Milli Savunma Bakanı
- 1999-2002: Adalet Bakanı
Adalet Bakanlığı döneminde kamu hizmetine alımlarda objektif ölçütler getirmek amacıyla KPSS sisteminin kurumsallaşmasında öncülük etti. Bu sistem, liyakat esaslı bir kamu personel rejiminin temellerini atmayı hedefliyordu.
Tartışmalı dönemler ve affa yaklaşımı
Hikmet Sami Türk’ün adalet bakanlığı dönemi, 2000 yılında gerçekleşen ve “Hayata Dönüş Operasyonu” olarak bilinen cezaevi müdahalesiyle anılır. Operasyon, büyük kamuoyu tepkilerine ve uluslararası eleştirilere yol açtı.
Aynı dönemde çıkarılan ve kamuoyunda “Rahşan Affı” olarak bilinen genel afla da özdeşleşti. Türk, yıllar sonra bile bu afla ilgili pişmanlık duymadığını ifade etti.
Akademiye dönüş ve saldırı girişimi
2002 seçimlerinde DSP’nin baraj altında kalmasıyla Meclis dışında kalan Türk, akademiye geri döndü. Ancak 2009 yılında Bilkent Üniversitesi’nde ders verdiği sırada bir bombalı saldırı girişiminden yara almadan kurtuldu.
Siyasi tavır ve istifası
Uzun yıllar sadık kaldığı DSP'den, 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na destek önerisinin kabul edilmemesi üzerine istifa etti. Bu çıkış, onun siyasi çizgisine dair ilkelerden taviz vermediğini ortaya koydu.
Akademik başarısı
1990 yılında, “Ticaret Ortaklıklarının Birleşmesi” adlı eseriyle Türkiye İş Bankası’nın Toplum ve İnsan Bilimleri ödülünü aldı. Bu eser, Türkiye’de ticaret hukukunun gelişiminde önemli kaynaklardan biri kabul edilir.





