Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran karanlık ilişkiler ağında kritik bir isim olan eski mafya Nurullah Tevfik Ağansoy'un yaşamı ve ölümü merak konusu oldu. Peki, Mafya babası Nurullah Tevfik Ağansoy kimdir, neden öldü?

Nurullah Tevfik Ağansoy kimdir?

1960 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Nurullah Tevfik Ağansoy, Türkiye'nin yakın siyasi ve mafya tarihinin karanlık figürlerinden biri olarak bilinir. Ülkücü hareketin içinden gelen Ağansoy, 1970’lerde MHP’nin Kağıthane-Çağlayan şubesinde aktifti. O dönem, ileride ölümüne neden olacak Alaattin Çakıcı ile yolları da bu zeminde kesişti.

Yeraltı Dünyasına Geçiş ve Hapis Yılları

1980 darbesinden önce Şişli ve Gültepe'de çeşitli bombalı saldırılar ve suikastlarla ilişkilendirildi. 1979’da tutuklandı, ancak kısa süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 1981’de, Zafer Ereske cinayeti nedeniyle yeniden gözaltına alındı; ruhsatsız silah taşımak ve bomba yerleştirmek suçlarından mahkûm oldu.

Metris Cezaevi’nde geçirdiği yıllar boyunca, 1988’de çıkarılan Pişmanlık Yasası’ndan yararlanmak için başvuruda bulundu. 1989’da tahliye edildi ve bir dönem birlikte çalıştığı Çakıcı ile tekrar yolları kesişti—ama bu kez dost değil, düşman olarak.

Civangate ve Kırılan Ortaklık

Ünlü "Civangate" skandalında isminin geçmesi, Çakıcı ile arasının açılmasına neden oldu. İlişkiler giderek gerildi. Yurt dışına kaçmak zorunda kalan Ağansoy, Almanya’da Interpol tarafından yakalandı. Türkiye'ye döndü, ancak Çakıcı’nın eşi Uğur Kılıç’ın ifade vereceği bir davada ifade vermesi beklenirken, Çakıcı tarafından öldürülmesi süreci daha da kızıştırdı. Ağansoy, bu cinayetin intikamını alacağını ilan etti. Çakıcı’nın cevabı ise kesindi: “Ağansoy iki ay içinde ölecek.”

Kanlı Final: Bebek Suikastı

3 Nisan 1996’daki duruşmada Ağansoy’a yönelik ilk suikast girişimi başarısız oldu. Ancak 28 Ağustos 1996'da İstanbul Bebek’te bir kafede otururken, yanında koruma polisleri Celal Babür ve Ferda Temel ile birlikte silahlı saldırıya uğradı. Çatışma 20 dakika sürdü. Ağansoy ve Babür olay yerinde hayatını kaybetti. Kafe sahibi Gülçin Balaban da kurbanlardan biri oldu. Sibel Can ve Cem Özer gibi ünlü isimlerin de müşteri olduğu kafede birçok kişi ölümden kıl payı kurtuldu.

Çatışma Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü’ne sadece 200 metre mesafede yaşandı; ancak saldırıya hiçbir güvenlik gücü müdahale etmedi. Saldırganlar izlerini kaybettirdi.

Zincirlikuyu’da Son Durak

Ağansoy, intikam yemini eden eşi Hülya Ağansoy ile birlikte Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Hülya Ağansoy ise 2020 yılında kanser nedeniyle hayatını kaybetti.

Kaynak: Haber Merkezi