Manisa’nın kültürel mirası yeniden gün yüzüne çıktı. Uzun süredir kapalı olan Manisa Müzesi, yeni binasında zenginleşmiş koleksiyonlarıyla ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Eski binasında sürdürülen restorasyon çalışmaları nedeniyle 2000 yılında kapatılan müze, şimdi Yunusemre ilçesindeki modern binasında hizmet veriyor. Açılış, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında yapıldı.

90 Yıllık Serüven, Yeni Bir Sayfa Açıyor

İlk kez 90 yıl önce Muradiye Külliyesi'nin bitişiğinde kapılarını açan Manisa Müzesi, aradan geçen çeyrek asırlık bekleyişin ardından yeniden kültür sanat sahnesine döndü. Yeni binası, sadece fiziki şartlarıyla değil, sergilenen eserlerin çeşitliliği ve derinliğiyle de dikkat çekiyor.

Ziyaretçilerini tarih öncesi dönemlerden Osmanlı'ya uzanan bir zaman yolculuğuna çıkaran müzede, Paleolitik Dönem'e (Kaba Taş Devri) ait volkanik tüf üzerine basılmış ayak izi gibi eşsiz örnekler yer alıyor. Bu buluntu, Salihli'deki Çakallar Volkanı civarında keşfedilmiş ve Anadolu'daki en erken insan izlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Zengin Koleksiyon: Lidya'dan Osmanlı'ya

Manisa Müzesi'nin dikkat çeken eserleri arasında, Lidya uygarlığına ait kartal kabartmaları özel bir yer tutuyor. Hem simgesel anlamı hem de tarihi önemiyle bu figürler, dönemin sanat anlayışını ve inanç sistemini yansıtıyor. Ayrıca, Aigai Antik Kenti'nden çıkarılan, Helenistik döneme tarihlenen 2,6 metre boyundaki Hestia heykeli, ziyaretçilerin en fazla ilgi gösterdiği eserlerden biri.

Bunların yanı sıra Roma ve Bizans dönemine ait mozaikler, Osmanlı şehzadelerine ait gündelik yaşam nesneleri, giyim-kuşam örnekleri ve mutfak eşyaları da sergi alanında yer alıyor. Toplamda 1.700’ün üzerinde eser müzede sergileniyor.

“Milattan Önce 10 Bin Yıla Uzanan Bir Hafıza”

Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak, müzenin açılışıyla ilgili yaptığı açıklamada, bu sürecin uzun ve sabırlı bir çalışmanın ürünü olduğunu belirtti. Müzenin Sardes Antik Kenti ile başlayan koleksiyon serüveninin her geçen yıl daha da zenginleştiğini ifade eden Sudak, şu değerlendirmede bulundu:

"Müzemiz, milattan önce 10 bin yıl öncesine ait ayak izinden başlayıp Osmanlı’ya kadar gelen çok geniş bir zaman aralığını kapsıyor. Helenistik dönem heykelinden Şehzade Divanı’na kadar birçok unsur bir arada. Bu kadar farklı döneme ait eseri aynı çatı altında görmek büyük bir ayrıcalık."

Bölgesel İlgi Giderek Artıyor

Manisa'nın yanı sıra İzmir, Balıkesir ve Uşak gibi çevre illerden de müzeye yoğun bir ilgi var. Ziyaretçilerin büyük bölümü, Lidya kartalları ile Hestia heykelinin sergilendiği bölümde uzun süre vakit geçiriyor. Bu eserler sadece arkeolojik değeriyle değil, taşıdığı semboller ve hikayelerle de dikkat çekiyor.

Sudak, bu ilgiyi şu sözlerle özetledi:

"Lidya kartalları, sadece bir dönemin değil, farklı kültürlerin de ilham kaynağı olmuş. Helenistik döneme ait Hestia heykelimiz ise boyutu ve sanatsal işçiliğiyle benzerlerinden ayrılıyor. Ziyaretçilerimiz bu eserleri görmek için Manisa’ya özel olarak geliyor."

Manisa Kültür Turizmine Güç Katıyor

Yeniden açılan Manisa Müzesi, sadece tarih meraklılarına değil, kültür turizmine de büyük katkı sağlıyor. Bölgedeki arkeolojik alanlar, kazılar ve müzeyle entegre etkinliklerle Manisa, kültürel zenginliğini daha görünür kılmayı hedefliyor.

Kaynak: AA