Afyonkarahisar’daki Eber Gölü, mevsimsel kuraklık ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle alarm veriyor. Afyon Kocatepe Üniversitesi Doğa Koruma Biyoizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, gölü kurtarmanın tek yolunun su tasarrufu ve bilinçli kullanım olduğunu vurguladı.

“Su Kullanımında Disiplin Şart”

Anadolu Ajansı’na konuşan Prof. Dr. Erişmiş, iklim değişikliği ve mevsimsel kuraklığın dünya genelinde giderek artan bir tehdit haline geldiğini belirtti. Türkiye’nin de bu değişimden yoğun şekilde etkilendiğini söyleyen Erişmiş, Eber Gölü’nün özellikle yaz aylarında ciddi su kaybı yaşadığını ifade etti.

“Nisan ve Mayıs aylarında beklenen yağışlar geldi, bu da gölde geçici bir yükselmeye yol açtı. Ancak yaz aylarında bölgedeki tarımsal faaliyetlerle birlikte gölden aşırı su çekiliyor. Resmi olarak 11 milyon ton su kullanım hakkı varken, fiilen 33 milyon ton su tüketiliyor. Bu, her yıl 22 milyon ton fazla su kullanıldığı anlamına geliyor. Bu rakam, gölün sürdürülebilirliği açısından son derece kritik,” dedi.

Kaçak Sulama Sorunu Derinleşiyor

Prof. Dr. Erişmiş, Afyonkarahisar Valiliği ve ilgili kurumların kaçak sulamayı önlemek ve gölü korumak için çeşitli çalışmalar yürüttüğünü belirtse de bireysel sorumlulukların yeterince yerine getirilmediğine dikkat çekti.

“Çay, Bolvadin, Sultandağı ve Çobanlar ilçelerinde her yıl göle ulaşması gereken 22 milyon ton su, kaçak yollarla tüketiliyor. Bölgedeki tek doğal su kaynağı Akarçay, bu yükü kaldıramaz. Bu şekilde devam edersek, Eber Gölü tamamen kuruyabilir,” uyarısında bulundu.

Yer Altı Sularına Aşırı Bağımlılık Tehlikesi

Yöredeki artezyen kuyularının sayısına da dikkat çeken Erişmiş, “Resmî kayıtlara göre olması gereken kuyu sayısı 475 civarında, fakat tahminimiz havzada 1500’ün üzerinde kaçak kuyu bulunuyor. Her evin, her bahçenin kendi kuyusu var. Bu sürdürülebilir değil. Kaçak sulama engellenmezse sadece göl değil, yer altı su kaynakları da tehlikeye girer,” şeklinde konuştu.

Çevresel Felaket Kapıda: Obruk ve Kirlilik Riski Artıyor

Fazla su kullanımının sadece gölü değil, çevreyi de tehdit ettiğini vurgulayan Erişmiş, yakın gelecekte bölgede obruk oluşumlarının başlayabileceği ve çevre kirliliğinin artabileceği uyarısında bulundu.

“Uydu görüntüleriyle gölün seviyesini takip ediyoruz. Mayısta su seviyesi 1,5 metreye ulaşabiliyor, fakat eylül ayında bu seviye 75 santimetreye kadar düşüyor. Buharlaşma ve aşırı su çekimi bu düşüşün başlıca nedenleri,” dedi.

“Bir Yıl Disiplin, Gölü Hayata Döndürebilir”

Erişmiş, su yönetimi konusunda yasal düzenlemelerin şart olduğunu belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye genelinde su kullanımını düzenleyen etkili bir mevzuata ihtiyacımız var. Eğer bir yıl boyunca su tasarrufu ve kullanım disiplini sağlanabilirse, Eber Gölü’ne 60 milyon ton su hapsedebiliriz. Bu durumda gölün en derin yeri 2,5 ila 3 metreye ulaşabilir. Böylece 2014-2015 yıllarındaki canlı ekosistemi yeniden kazanmak mümkün olur.”

Çağrı: “Yöre Halkı Olmadan Bu Mücadele Kazanılmaz”

Son olarak, Erişmiş yöre halkına çağrıda bulunarak şu sözlerle haberi noktaladı:

“Doğayla uyumlu yaşamak zorundayız. Bu sadece kurumların değil, her bireyin sorumluluğudur. Yöre halkının desteği olmadan bu mücadeleyi kazanmamız mümkün değil.”

Kaynak: AA