Kamuoyunda yaptığı sert çıkışlarla tanınan Mücahit Birinci’nin babası da Türkiye’nin yakından bildiği bir isim. Gerçek adı Niyazi Birinci olan, edebiyat dünyasında ise Yavuz Bahadıroğlu mahlasıyla tanınan yazar; tarihî romanları, gazetecilik geçmişi ve konferanslarıyla iz bırakmış bir kültür insanıydı.
Mücahit Birinci’nin babası kimdir?
Türkiye gündeminde sıkça yer alan siyasi isim Mücahit Birinci’nin babası, Türk edebiyatının önemli kalemlerinden biri olan Niyazi Birinci, bilinen mahlasıyla Yavuz Bahadıroğlu’dur. Yazarlık ve gazetecilik kimliğiyle tanınan Bahadıroğlu, özellikle tarihî romanlarıyla geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
Niyazi Birinci, 20 Haziran 1945’te Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Hisarlı köyünde dünyaya geldi. Laz kökenli bir aileden gelen Bahadıroğlu, çocukluk ve gençlik yıllarında gemicilik, balıkçılık ve çay eksperliği gibi işlerde çalıştı.
Gazetecilik kariyeri
1971 yılında İstanbul’a yerleşerek gazetecilik hayatına adım attı. Yeni Asya Gazetesi'nde muhabirlik, istihbarat şefliği ve köşe yazarlığı yaptı. Ayrıca çocuklar için yüzlerce hikâye ve roman kaleme aldı; bazı yazılarını Şeref Baysal ve Veysel Akpınar takma adlarıyla yayımladı.
Yavuz Bahadıroğlu mahlasıyla yazdığı tarihî romanlarla asıl şöhretini kazandı. İlk romanı “Sunguroğlu”, ardından gelen “Buhara Yanıyor” ve diğer Osmanlı temalı eserleri büyük ilgi gördü. Kariyeri boyunca 30’dan fazla roman kaleme aldı ve “Biz Osmanlıyız” kitabı son dönem çalışmalarındandır. Tarihi kitlelere sevdirmek için sadece roman değil, aynı zamanda yüzlerce konferans da verdi.
Bahadıroğlu, romanlarının yanı sıra gazete köşe yazıları, radyo yorumculuğu ve konferansları ile de tanındı. Kültür Bakanlığı tarafından yayımlanan iki kitabı oldu. Eserleri ve konuşmalarıyla Osmanlı tarihini ve milli değerleri geniş kitlelere aktarmayı misyon edindi.
Özel hayatı ve vefatı
Evli ve üç çocuk babası olan yazarın oğlu Mücahit Birinci, günümüzde siyasi arenada öne çıkan isimlerden biridir. Yavuz Bahadıroğlu, 21 Ocak 2021’de İstanbul’da aort genişlemesi nedeniyle yaşamını yitirdi. Cenazesi Eyüp Sultan Camii’nde kılınan namazın ardından Mihrişah Vâlide Sultan Külliyesi Haziresi’ne defnedildi. Vefat ettiğinde 75 yaşındaydı.
