Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçiş döneminin önemli isimlerinden biri olan Sait Molla, yaşamı boyunca birçok devlet görevinde bulunmuş, ancak en çok İngiliz taraftarı olarak tanınmıştır. Peki, Nutukta adı geçen Sait Molla kimdir?
Sait Molla kimdir?
Sait Molla (1880-1930), Osmanlı dönemi devlet adamı ve Türk Kurtuluş Savaşı'na karşı muhalefet eden önemli figürlerden biriydi. Aynı zamanda İngiliz ajanı olarak da bilinir ve Atatürk'ün Nutuk eserinde adı geçen kişilerden biridir. Osmanlı'da Şûrâ-yı Devlet üyesi, Adliye Nezâreti müsteşarı gibi önemli görevlerde bulunmuş olan Sait Molla, özellikle Mütareke Dönemi'nde Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesine karşı tutumu ile dikkat çekmiştir.
Hayatı
Sait Molla, 1880 yılında İstanbul'da doğdu. Eğitim hayatına Ravza-i Terakkî, Şemsü'l-Maârif ve Numûne-i Terakkî okullarında başladı ve daha sonra Medresetü'l-Kuzât'ta devam etti. 1900'lü yılların başlarında devlet görevlerine atandı ve çeşitli önemli pozisyonlarda görev yaptı. 1910 yılında, Mahşer adlı gazeteyi çıkararak ve beyannameler yayımlayarak, Osmanlı'daki bazı yönetim politikalarına karşı çıkmaya başladı. Bunun sonucunda Divân-ı Harb-i Örfî tarafından hapse mahkûm edildi.
1918’de, Türk Kurtuluş Savaşı’na karşı durarak İngiltere yanlısı tutum sergileyen yazılar yazdı. 1919 yılında İngiliz Muhipler Cemiyeti’ni kurarak başkanlık yaptı. Aynı yıl Adliye Nezâreti müsteşarlığına atandı.
Yurt Dışına Kaçışı ve Sonrası
Büyük Taarruz’un ardından Türkiye'deki başarısızlıklarını kabul eden Sait Molla, İngiliz elçiliğine sığındı ve özel bir pasaportla ülkeyi terk etti. Romanya, Fransa, İtalya, Mısır, Kıbrıs ve Yunanistan gibi ülkelerde yaşadı. Türkiye'den kaçarken, Mısır ve Kıbrıs’ta Atatürk Devrimleri'ni engellemeye çalıştı, ancak başarılı olamadı. Kıbrıs'ta Türkiye yanlısı basına karşı çalışmalar yaptı ve Şapka İnkılabı'na yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Ajanlık Faaliyetleri
Sait Molla, İngilizler için ajanlık yapmış ve bu süreçte, İngiltere'nin Osmanlı'daki çıkarlarını korumak adına çeşitli yerel isyanları desteklemeyi hedeflemiştir. Rahip Frew ile yazışmalarında, para göndererek Anadolu'daki şifreli isimlerle irtibat kurduğu ve isyan çıkartmayı amaçladığı anlaşılmıştır. Bu faaliyetleri, Atatürk tarafından yakından izlenmiş ve eleştirilmiştir.