Türkiye’nin önde gelen hukukçularından ve akademisyenlerinden Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık vefat etti. Ailesinden yapılan açıklamaya göre cenaze namazı, bugün saat 12.00’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Camii’nde kılınacak. Üçışık’ın naaşı, dedesi Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin kabristanının da bulunduğu Ankara Bağlum Mezarlığı’na defnedilecek.
Ailesi, yaptığı duyuruda şu ifadelere yer verdi:
“Seyyid Abdülhakim Arvasi Efendi hazretlerinin (kuddise sirruh) torunlarından, Ahmet Süheyl ve Mehmet Hikmet Üçışık’ın kıymetli babası Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık vefat etti. Cenaze namazının Marmara Üniversitesi İlahiyat Camii’nde saat 12.00’de kılınmasının ardından naaş Ankara Bağlum’a götürülecek. Dedesi Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin bulunduğu mezarlığa defnedilecek. Allahü teala rahmet eylesin.”
Hayatını Hukuk ve Aile Değerlerine Adadı
1943 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Hasan Fehim Üçışık, Türkiye’de iş ve sosyal güvenlik hukuku alanında öncü isimler arasında yer aldı. 1964 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Üçışık, 1982’de tamamladığı “Türk İş Hukukunda İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Sorumluluğu” başlıklı doktora teziyle akademik dünyada önemli bir iz bıraktı.
Meslek hayatı boyunca iş hukuku, sosyal güvenlik hukuku, çevre hukuku, sağlık hukuku ve spor hukuku alanlarında dersler verdi; bu konularda çok sayıda makale, kitap ve bildiri kaleme aldı. Akademik bilgisini sadece üniversite kürsüsünde değil, televizyon programları, paneller ve konferanslar aracılığıyla da toplumla paylaştı.
Akademik Kariyeri ve İdari Görevleri
Prof. Dr. Üçışık, uzun yıllar Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi çatısı altında görev yaptı. Üniversitede farklı dönemlerde fakülte dekanlığı ve rektör yardımcılığı görevlerinde bulundu. Daha sonraki yıllarda Doğuş Üniversitesi ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölümü kadrolarında akademik çalışmalarına devam etti.
Toplumsal Meselelere Duyarlı Bir Bilim İnsanı
Prof. Dr. Üçışık, sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda aile kurumuna ve toplumsal değerlere dair görüşleriyle de tanınıyordu. Türkiye’de hukuk sisteminin aile yapısı üzerindeki etkilerine dair çalışmalarıyla dikkat çekti. Uzun yıllar Türkiye gazetesinin “Geniş Açı” köşesinde yazdığı makalelerle, hukukun toplumsal yönüne ışık tuttu.





