1969 yılında Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde doğan Mustafa Topçuoğlu, uzun yıllara dayanan ticari deneyimini Sabırtaşı Restoran markasıyla İstanbul’un merkezine taşıdı. Peki, Sabırtaşı Restoran’ın kurucusu Mustafa Topçuoğlu kimdir?
Mustafa Topçuoğlu kimdir?
Kahramanmaraş’ın köklü ailelerinden Topçuoğlu soyadını İstanbul’un kalbine taşıyan Mustafa Topçuoğlu, 2004 yılında kurduğu Sabırtaşı Restoran ile yalnızca bir işletme değil, bir yaşam kültürü inşa etti. Bugün İstiklal Caddesi’nin sembollerinden biri haline gelen beyaz önlüğüyle her sabah dükkanının kapısını açan Topçuoğlu, babasından devraldığı değerleri, modern girişimcilik anlayışıyla harmanlayarak binlerce kişiye ilham veriyor.
1969 yılında Türkoğlu’nda dünyaya gelen Mustafa Topçuoğlu, çocukluk yıllarını babaannesi Ayşe Hanım’ın yanında geçirdi. Ailesi, Almanya’ya işçi olarak gitmiş, Mustafa ise genç yaşta hayata atılmıştı. Lise eğitimini yarıda bırakarak ticaret hayatına adım atan Topçuoğlu, ailesinin yaşadığı ekonomik zorlukları aşmak amacıyla 1987 yılında İstanbul’a göç etti.
İstanbul’daki ilk yıllarında restoranlarda çalışan Topçuoğlu, askerlik görevini tamamladıktan sonra TRT İstanbul Radyosu kantinini ailesiyle birlikte işletti. Buradaki yedi yıllık hizmetin ardından, 2004 yılında Sabırtaşı Restoran’ı açarak kendi girişimcilik yolculuğunu başlattı.
2009 yılında babası Ali Topçuoğlu’nun vefatının ardından restoranın başına geçen Mustafa Topçuoğlu, aile mirasını yaşatmak için var gücüyle çalışmaya devam etti. Bugün sadece bir işletmeci değil, aynı zamanda birçok üniversitede konuşmalar yapan bir rol model olan Topçuoğlu, gençlere girişimcilik ve emek temelli başarı hikayesini aktarıyor.
Topçuoğlu, 2007 yılında tanıştığı ve 2009 yılında evlendiği Fatma Hanım’la birlikte, oğlu Ali ve kızı Zeynep Ebrar’ı büyütüyor. Oğluna, vefat eden babasının adını vererek aile değerlerine olan bağlılığını sürdürüyor.
Kendi yaşam öyküsünü kaleme aldığı “Sabırtaşı – Beyoğlu’nda Bir Bey Oğlu” isimli kitabı 2017 yılında yayımlandı. Üç yıllık bir çalışmanın ürünü olan kitap, hem kişisel bir yolculuk hem de Türkiye’de emekle örülmüş bir başarı hikâyesi olarak dikkat çekiyor.
