Kuaför, kafe, market gibi işletmeler, mekânlarında çalan müzikler için telif ücreti ödemek zorunda kalacak. Müzik Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MESAM) tarafından ülke genelinde pek çok işletmeye gönderilen ihtarnamelerle, işletmelerden metrekare başına yıllık 6 bin TL telif bedeli talep ediliyor. Belirtilen ücretin ödenmemesi halinde işletmelere yönelik yaptırımlar arasında lisans bedelinin üç katına kadar tazminat, banka hesaplarına haciz işlemi ve 1 ila 5 yıl arasında değişen hapis cezası riski bulunuyor.

‘Müzikten kazanmıyoruz’

Sanatçıların ve yapımcıların telif haklarını almak istemelerinin çok doğal olduğunu vurgulayan İzmir Kuaförler, Manikürcüler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Odası Başkanı Sezai Apaydın, “Ancak bu hakları kuaförden, berberden değil, gerçekten müzikle para kazanan işletmelerden almaları gerekir. Örneğin bir gazino, canlı müzik yapılan bir restoran ya da müzik temelli bir eğlence mekânı olabilir. Çünkü bu işletmeler müzik üzerinden gelir elde ediyor. Ama biz kuaförler ve berberler müzikten para kazanmıyoruz. Müşteri haber izlemek istemediğinde veya ortamı daha huzurlu kılmak için arka planda hafif müzik açıyoruz sadece. Bizim işimiz bu değil. O nedenle televizyonda açık olan bir müzik kanalından dolayı bizden ücret talep edilmesini doğru bulmuyorum. Bu adil değil ve açıkçası haksızlığa uğradığımızı düşünüyorum. Zaten piyasa çok zor durumda. İşler sıkıntılı. Esnafın sırtına bir yük daha bindiriliyor. Telif hakları alınacaksa, bu radyo veya TV’yi açan esnaftan değil, yayıncılardan alınmalı” ifadelerini kullandı.

Sezai Apaydın-2

‘Müzik dinlemeyelim mi?’

Metrekare başına yıllık 6 bin TL gibi bir ücret istendiğini belirten Apaydın, “İşletmelere tutanaklar tutuluyor, ciddi şikâyetler geliyor. Üyelerimiz, ‘Ne yapacağız?’ diye bize soruyor. Biz de artık çözüm olarak telifsiz müzikler kullanmayı düşünüyoruz. Fon müzikleri ya da kamuya açık müzik arşivlerinden parçalar yayınlamayı planlıyoruz. En azından ‘televizyon açık’ diye bizden para istemesinler. Ama bu, ciddi bir sıkıntı. Hayat pahalı, müşteri zaten verdiğimiz hizmetin gerçek değerini ödeyemiyor. Fiyat dengesizliği var, haksız rekabet var. Şimdi buna bir de telif yükü ekleniyor. Bu artık çok sinir bozucu bir hâl aldı. Gerçekten anlamakta zorlanıyoruz. Bu ücretler müziğin kaynağından alınmalı. Biz elektrik parasını veriyoruz, dijital platformlara abone oluyoruz, kanal açık diye tekrar tekrar ücret ödememiz isteniyor. O zaman biz müzik dinlemeyelim mi? Böyle bir çözüm olabilir mi? Hoş bir durum değil. Bu telif uygulamasının berber ve kuaförler üzerinde uygulanmasını adaletsiz buluyorum. Bu işin muhatabı biz değiliz” diye konuştu.

Şükrü Bi̇lgin-2

Konfederasyona çağrı

Bu düzenlemenin adaletli olmadığını aktaran İzmir Berberler Esnaf Odası Başkanı Şükrü Bilgin, “Sadece televizyonda veya radyoda bir müzik kanalı açıksa, müzik dinliyorsak bu bile ücretlendirmeye tabi tutuluyor. Televizyon zaten müzik yayını yapıyor, ama bizden metrekareye göre para istiyorlar. Bu konuda biz ne yapabiliriz? Açıkçası bireysel olarak bir adım atmamız mümkün değil. Bu ancak konfederasyon düzeyinde, Ankara’daki üst birliklerimiz tarafından ele alınabilecek bir mesele. MESAM gibi kurumların avukatları büyük şehirlerde işletmeleri dolaşıyor. Konu valilik, İçişleri Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı tarafından da biliniyor. Ancak çözüm için bizim konfederasyonumuzun devreye girmesi şart. Onların, ‘Biz bu işletmelerde müzik dinliyoruz, bu doğal bir ihtiyaçtır’ demesi ve televizyonlardan bu ücretin alınmaması gerektiğini savunması gerekiyor. Metrekareye ve çalışan sayısına göre ücretlendirme yapılıyor ve bu her yıl tekrar ediyor. Bu durum mantıklı değil. İnsanlar cezadan korkuyor; örnek gösterilenler olmuş, hatta ödemeyene hapis cezası uygulanabileceği söyleniyor” dedi.

‘Zaten belimiz bükülmüş’

Bazı işletmelere taahhüt vermek zorunda bırakıldığını vurgulayan Bilgin, “Ver taahhüttü, zaman tanıyalım deniyor. Biz müziksiz yapamayız. Salonlarımızda müzik dinlenir. Müşteri haber ya da magazin dinlemek istemiyor. Hafif bir fon müziği eşliğinde vakit geçirmek istiyor. Müzikten tamamen vazgeçmek gibi bir niyetimiz yok. Ama üyelerimizi dikkatli ve tedbirli olun diye uyardık. İstanbul’daki kurumlar, çeşitli avukatlar aracılığıyla gelip ‘Sizi biz temsil ederiz’ diyerek tekliflerde bulunuyor. Yani bu işi bir piyasaya çevirmeye çalışıyorlar. Oysa zaten esnafın yükü çok ağır. Kiralardan belimiz bükülmüş durumda. Eskiden elektrik, suyu konuşurduk; şimdi kiralar en ön sırada. Ardından Bağ-Kur, sonra elektrik-su geliyor. Malzeme fiyatları zaten uçmuş. Şimdi de üstüne ‘müzik dinlemeyin’ baskısı geliyor. Ama biz müzik dinleriz. Onsuz olmaz. Bazı salonlarımız müziksiz ayakta duramaz” sözlerine yer verdi.

Ömür Şanlı (1)

‘Disko değiliz’

Müzik kanalları da tıpkı maç yayınları gibi belirli portallar altında toplanıp, şifreli bir sistemle ücretli erişime açılabileceğini aktaran Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı, “Bu, Türkiye adına önemli bir adım olur. Yani nasıl ki maç yayınlarını izlemek isteyen işletmeler belirli bir ücret ödeyip yayın hakkını alıyorsa, müzik yayınları da benzer bir sistemle işletmelere sunulabilir. Böylece müzik kanallarına ödeme yapan işletmeler, yasal ve kaliteli bir müzik yayını hizmetinden faydalanabilir. Pek çok işletme müziği sadece arka planda, yani fon müziği olarak kullanıyor. Çünkü doğrudan bir getirisi yok. Biz de bir disko ya da gece kulübü değiliz. Müşterilerimiz müzik için gelmiyor. Zaten daha önce müzik yayınlarını sadece ortam sesi birbirine karışmasın diye açıyorduk. Ama artık onu bile açmıyor çoğu esnaf” dedi.

Kaynak: Filiz Erol