Bloomberg’in diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre, Türkiye Eskişehir Beylikova’daki nadir toprak elementleri rezervlerini geliştirmek amacıyla ABD ile ortaklık görüşmeleri yürütüyor. Çin ve Rusya ile yapılan benzer temaslarda teknoloji paylaşımı ve rafinaj hakları konularında uzlaşma sağlanamaması, Ankara’nın yönünü NATO müttefiki ABD’ye çevirmesine neden oldu.

Haberde, “Çin ve Rusya ile yapılan görüşmelerin teknoloji transferi ve rafinaj hakları konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle yavaşlamasının ardından, Ankara’nın NATO müttefiki ABD’ye yöneldiği” ifadelerine yer verildi.

Konuya yakın kaynaklar, Ankara ve Washington’un Beylikova’da keşfedilen büyük rezervin ortak geliştirilmesi için potansiyel bir iş birliği üzerinde çalıştığını belirtti. Kaynaklara göre rezerv; seryum, praseodim ve neodim gibi stratejik öneme sahip nadir elementleri içeriyor, ancak madenin tam kalitesi henüz netleşmiş değil.

Bloomberg, iki ülkenin, geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki görüşmesinin ardından enerji, savunma ve kritik madenler alanında iş birliğini derinleştirmeye çalıştığını aktardı. Olası bir anlaşmanın, Türkiye’nin daha önce Çin ile yaptığı geçici mutabakatı etkisiz hale getirebileceği değerlendiriliyor.

Çin ve Rusya ile görüşmeler sonuçsuz kaldı

Türkiye ile Çin arasında Ekim 2024’te aynı proje için imzalanan mutabakat zaptının, Pekin yönetiminin rafinaj işlemlerinin Çin’de yapılmasında ısrar etmesi ve teknoloji transferini reddetmesi nedeniyle ilerlemediği bildirildi. Rusya ile yapılan son görüşmelerin de benzer şekilde sonuçsuz kaldığı ifade edildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı konuyla ilgili yorum yapmazken, kaynaklar Türkiye’nin Beylikova’da bir rafinasyon tesisi inşa etmeyi planladığını aktardı. Ayrıca Türkiye’nin projeye ilişkin fizibilite çalışmaları ve teknik iş birliği konularında Kanada ve İsviçre ile de temas kurduğu öğrenildi.

Bunun yanı sıra Ankara’nın, rezervlerin büyüklüğünü ve ekonomik değerini yatırımcı nezdinde doğrulamak amacıyla, uluslararası standartlara uygun sertifikasyon için Avustralya Jeologlar Enstitüsü’ne başvurmayı planladığı belirtildi.

Haberde, Ankara’nın ABD ile yaptığı bu görüşmelerin, Batılı ülkelerin Çin’in nadir toprak elementlerindeki küresel hakimiyetini kırma çabalarıyla aynı döneme denk geldiğine dikkat çekildi.

STRATEJİK ORTAKLIK İDDİASI

ABD ve Avrupa Birliği, savunma sanayii, ileri tıbbi teknoloji ve akıllı cihaz üretimi için kritik öneme sahip 17 metalik elementin tedarikinde Çin’e olan bağımlılığı azaltmak amacıyla yeni stratejik ortaklıklar kurmaya çalışıyor.

Türkiye ise, artan küresel rekabet ortamında Batı ile Çin arasındaki ilişkilerini dengelemeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında, ABD ve AB öncülüğündeki Kritik Mineraller Tedarik Zinciri Ortaklığı’na dahil olan Türkiye, bu alandaki uluslararası konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Türk yetkililer, savunma ve enerji alanında olduğu gibi madencilikte de teknoloji transferi ve yerli üretim kapasitesini artırma hedefini sürdürüyor. Bu kapsamda Boeing ve Lockheed Martin gibi ABD’li devlerle yapılan anlaşmalarda da yerelleşme ve teknoloji paylaşımı öncelikli şartlar arasında yer alıyor.

Kaynak: Haber Merkezi