Amerikan suç tarihinin en sarsıcı isimlerinden biri olan Edward Gein’in mezar soygunları, cinayetleri ve insan vücudundan yaptığı korkunç eşyalar, 20. yüzyılın en karanlık vakalarından biri olarak tarihe geçti.
Ed Gein kimdir?
27 Ağustos 1906’da Wisconsin eyaletinde dünyaya gelen Edward Theodore Gein, küçük yaşlardan itibaren annesi Augusta’nın fanatik dini kontrolü altında büyüdü. Toplumdan izole bir hayat süren Gein, özellikle annesine saplantılı bir bağlılık geliştirdi. Babasının alkolizmi, abisinin şüpheli ölümü ve annesinin kaybı, Gein’i karanlık bir patolojinin içine sürükledi.
Mezar soygunları ve deri “Sanatı”
Gein’in mezarlıklardan çıkardığı kadın cesetleriyle yaptığı eşyalar şoke edici boyuttaydı. Polis, evinde yaptığı aramada şunlarla karşılaştı:
- İnsan derisinden yapılmış lamba şapkası, kemer, çöp kutusu, sandalyeler
- Kafataslarından yapılmış kaseler
- Kadın yüzlerinden yapılmış maskeler
- Mary Hogan ve Bernice Worden’e ait kesilmiş yüz ve kafalar
- Dokuz vulva ve bir genç kıza ait kıyafetler
- Pencere ipine geçirilmiş dudaklar
Bu korkunç koleksiyon, Gein’in yalnızca cinayet değil, mezar hırsızlığı ve nekrofili düzeyine varan bir akıl hastalığı içinde olduğunu gösterdi.
İtiraflar ve cinayetler
Gein, 1954’te Mary Hogan ve 1957’de Bernice Worden’i öldürdüğünü itiraf etti. Worden’in cesedi, çiftlikte bir kulübede baş aşağı asılmış, derisi yüzülmüş halde bulundu. Her iki kadın da annesine benzemeleri nedeniyle hedef alınmıştı. Gein, mezarlardan çıkardığı cesetlerle cinsel ilişkiye girmediğini, “çok kötü koktuklarını” söyleyerek inkâr etti.
Akıl hastanesine giden yol
Gein, yargılanma sürecinde suç anında akıl sağlığının yerinde olmadığını savundu. 1957’de akıl hastanesine sevk edildi, 1968’de mahkemeye çıkarıldı ancak yine suçun işlendiği anda bilinçsiz olduğu gerekçesiyle hastaneye geri gönderildi. 1984’te, hayatının geri kalanını geçirdiği Mendota Akıl Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Popüler kültürde derin izler
Ed Gein’in işlediği suçlar; sinema, müzik ve edebiyatta derin izler bıraktı. Norman Bates (Psycho), Leatherface (The Texas Chainsaw Massacre), Buffalo Bill (The Silence of the Lambs) gibi karakterlere ilham kaynağı oldu. Slayer’ın “Dead Skin Mask” şarkısı, Gein’e ithafen yazıldı. 2025’te Netflix’te yayımlanan Canavar: Ed Gein’in Hikayesi dizisi, olayları dramatik bir dille yeniden gündeme taşıdı.
Cinayetten medya miti’ne
Gein’in cinayetleri sadece suç literatürünü değil, medyanın suç figürlerini ticarileştirme biçimini de etkiledi. Amerikan kabusunun yaşayan temsili hâline gelen Gein, “seri katil” tanımının şekillenmesinde psikolojik ve kültürel bir eşik oluşturdu.