Yaşar Üniversitesi, yükseköğretimde öğrenci merkezli bir dönüşüme imza atıyor. Yenilikçi Öğretme ve Öğrenme Birimi’nin öncülüğünde geliştirilen model, dersleri klasik bilgi aktarımından çıkarıp yaparak–yaşayarak öğrenmenin standart olduğu etkileşimli ortamlara taşıyor. Yaşar Üniversitesi Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aylin Güney Gevrek, bu yaklaşımı “öğretmeden öğrenmeye geçiş” olarak tanımlıyor ve aktif katılımı sistematik biçimde teşvik ediyor.
Yapay zeka tabanlı öğrenme
Prof. Dr. Aylin Güney Gevrek, üniversitenin yükseköğretimin geleceğini bugünden kurgulayan stratejik bir yol haritası izlediğini vurguluyor. Çerçeve; her fakülte ve bölümün özgün dinamiklerine göre akademisyenlere özel eğitim programlarını, yenilikçi uygulamaların yaygınlaştırılmasını ve verimliliğin bilimsel yöntemlerle sürekli ölçülmesini içeriyor. Hedef, mezunları yapay zekâ çağının gerektirdiği yetkinliklerle donatılmış, kendi alanında rehberlik eden liderler olarak yetiştirmek.
Ege'de ilk, Türkiye için model
Yeni mimaride yapay zekâ yalnızca teknolojik bir araç değil; etik ilkelere dayalı, anlamlı ve kanıta dayalı öğrenmenin temel bileşeni olarak konumlanıyor. Bu kapsamlı dönüşüm, Ege Bölgesi’nde bir ilk olma niteliği taşırken, Türkiye genelinde de model oluşturabilecek bir örnek sunuyor.
İki GPT tabanlı araç kısa sürede tamamlandı
Dönüşümün ilk güçlü adımı Bologna uyum çalışmalarında atıldı. Genellikle uzun süren program ve ders güncellemeleri, üniversite içinde geliştirilen iki GPT tabanlı çözümle kısa sürede tamamlandı: Öğrenme Çıktısı Asistanı GPT ve Backward Design Ders Tasarım Aracı ile üniversite, onlarca dersi yeniden tasarlayarak yalnızca Bologna uyumu sağlamakla kalmadı; aynı zamanda öğrenciyi bilgiye ulaşan değil, bilgi üreten bir özne olarak konumlayan bir öğrenme modeli inşa etmeye başladı.