UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Sardes Antik Kenti, yaklaşık 120 yıldır süren arkeolojik çalışmaların ardından çok önemli bir aşamaya daha geliyor. Manisa’nın Salihli ilçesinde bulunan ve Lidya Krallığı’na başkentlik yapmış bu tarihi şehirde, Lidya dönemine ait kalıntılar ilk kez ziyaretçilerin gözleri önüne serilecek.
Lidya’nın izleri gün yüzüne çıkıyor
Sardes, tarihte devlet güvencesinde ilk paranın basıldığı yer olarak biliniyor. Bugüne kadar ziyaretçiler; Artemis Tapınağı, Antik Çağ’ın en büyük sinagoglarından biri, Yuhanna İncili’nde geçen kilise ve Roma dönemine ait hamam-gimnazyum kompleksini gezme fırsatı buluyordu. Ancak kazı alanında derinlere inildikçe, Lidya kültürüne ve yaşamına dair eşsiz kalıntılar da ortaya çıkmaya başladı.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Nicholas Cahill, yürütülen çalışmaların ardından, Pers işgali dönemi ve klasik Lidya yapılarının artık ziyarete açılacağını belirtti. Cahill, özellikle Lidya mimarisi ve günlük yaşamına dair ipuçları veren yapıların tur güzergâhına ekleneceğini vurguladı.
Lidya mutfağı ve sıradışı buluntular
Yeni açılacak bölümde bir Lidya mutfağı dikkat çekiyor. Kazılarda, 30 kadar tabak, ocak kalıntıları, güveç kapları, et kızartmaya yarayan demir şişler ve bir yaşlı insana ait iskelet bulundu. Ayrıca Lidyalıların kullandığı bir cam üretim atölyesi keşfedildi. Özellikle “kan kırmızısı” cam parçaları arkeologların ilgisini çekti. Cahill, “Bu tür camlar o dönemde Yunanistan’da bulunmuyor, daha çok Mezopotamya kökenli. Lidyalılar bunu taş gibi kullanmış” dedi.
Zorlu kazı süreci
Sardes’te kazıların en büyük zorluklarından biri, farklı uygarlıkların üst üste inşa edilmiş olması. Bizans, Roma, Helenistik ve Pers dönemine ait yapılar, Lidya tabakalarının üstünü kapatıyor. Bu nedenle Lidya kalıntılarına ulaşabilmek için büyük özen ve sabır gerekiyor. Cahill, “Roma ve Helenistik yapıları yok etmeden Lidya seviyesine inmek imkânsız. Bu yüzden yalnızca küçük bir alanı kazabildik” sözleriyle sürecin zorluğunu anlattı.
Turistlere yeni deneyim
Yeni oluşturulan ziyaret rotasında, Lidya sur duvarı kalıntıları, yanmış kerpiç katmanları ve Lidya evleri ilk kez görülebilecek. Cahill, “Bugüne kadar Lidya başkentinden bahsediyorduk ama turistler bunu somut bir şekilde göremiyordu. Artık Lidya şehrini ve kültürünü anlaşılır biçimde sunabileceğiz” ifadelerini kullandı.
Açılış gelecek yıl
Kazı ekibi, çalışmaların önümüzdeki yılın ortalarında tamamlanmasını hedefliyor. Böylece Sardes Antik Kenti’ni ziyaret edenler, yalnızca Roma ve Bizans döneminin ihtişamını değil, Lidya uygarlığının günlük yaşamına dair izleri de keşfetme imkânı bulacak.