İnsan bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırmasını engelleyen mekanizmaları aydınlatan çığır açıcı keşifleriyle 2025 Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülen Mary E. Brunkow, bilim dünyasında sessiz ama derin izler bırakan bir araştırmacı olarak öne çıkıyor.

Mary Brunkow’a Nobel Onuru

2025 Nobel Tıp Ödülü, insan bağışıklık sisteminin karmaşık denetim mekanizmalarını aydınlatan çığır açıcı keşiflere imza atan üç bilim insanına verildi. Bu yılki ödülün ortak sahiplerinden biri olan Mary E. Brunkow, bağışıklık sisteminin kendi dokularına karşı savaşmasını önleyen düzenleyici mekanizmaları gün yüzüne çıkartan öncü çalışmalarıyla tıp tarihine adını altın harflerle yazdırdı.

Mary Brunkow kimdir?

1961 doğumlu Amerikalı bilim kadını Mary Brunkow, araştırmacı ruhunu genç yaşlarda keşfetti. Princeton Üniversitesi’nde moleküler biyoloji eğitimi alarak bilimsel kariyerine güçlü bir adım attı. 1991 yılında doktora derecesini tamamladıktan sonra, laboratuvarların ötesine geçen bir bilimsel yolculuğa başladı. Bugün, Seattle’daki Institute for Systems Biology bünyesinde bilimsel danışmanlık ve proje yöneticiliği görevlerini sürdürüyor.

Ancak onu 2025 Nobel Ödülü'ne taşıyan asıl dönüm noktası, bağışıklık sisteminin tolerans mekanizmalarını anlamaya yönelik yaptığı araştırmalardı.

FOXP3: Sır Kapısını Açan Anahtar

Brunkow’un adı, bilim dünyasında ilk kez 2001 yılında büyük yankı uyandıran bir genetik keşifle öne çıktı. Uzun yıllar boyunca bağışıklık sisteminde gözlenen aşırı tepkilerin nedenlerini araştıran Brunkow, Fred Ramsdell ile birlikte, “scurfy” adlı otoimmün bozukluğu olan farelerdeki mutasyonun, FOXP3 adlı bir gende yer aldığını keşfetti. Bu genin bağışıklık sistemini dengeleyen düzenleyici T hücrelerinin (Treg) gelişiminde kilit rol oynadığı ortaya çıktı.

Bu bulgu sadece bilimsel bir başarı değil, aynı zamanda otoimmün hastalıkların kökenine dair ilk somut moleküler açıklamalardan biri olarak tarihe geçti. FOXP3’teki genetik bozuklukların insanlarda IPEX sendromu gibi ağır bağışıklık hastalıklarına yol açtığı da kısa sürede anlaşıldı.

Bağışıklık Toleransının Anatomisi

Brunkow’un çalışmaları, bağışıklık sisteminin kendi hücre ve dokularına karşı geliştirdiği "periferik tolerans" mekanizmasının temellerini attı. Bu mekanizma, vücudun kendi iç dinamikleriyle savaşmamasını sağlayan hayati bir denge unsurudur. Nobel Komitesi, Brunkow’un FOXP3 keşfi sayesinde, bağışıklık sisteminin iç denetim mekanizmasının moleküler düzeyde anlaşıldığını ve bunun hem immünoterapiler hem de otoimmün hastalıkların tedavisi açısından devrim niteliğinde olduğunu vurguladı.

Kadın Bilim İnsanlarına İlham Kaynağı

Mary Brunkow, yalnızca laboratuvar başarılarıyla değil, bilimde toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan duruşuyla da dikkat çekiyor. Sessiz ama kararlı bilimsel yaklaşımı, genç araştırmacılara özellikle kadın bilim insanlarına örnek teşkil ediyor. Nobel Ödülü’nü alırken yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi:

“Bilim, bilinmeyeni sabırla sorgulama sanatıdır. Her keşif, karanlıktaki bir lambayı yakmak gibidir.”

Kaynak: Haber Merkezi