Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, fermente ürünlerin artık yalnızca sofrada bir eşlikçi değil, sağlıklı yaşamın temel unsuru haline geldiğini dile getirdi. Bağırsak sağlığının yılın en önemli temalarından biri olduğunu vurgulayan Doğan, mikrobiyom dostu gıdaların, özellikle de probiyotik ve prebiyotik içerikli ürünlerin tüketici tercihlerinde üst sıralarda yer aldığını aktardı.
Nostaljik lezzetler modern yorumlarla birleşiyor
Doğan, yoğurt, ayran, turşu gibi kültürel miras niteliğindeki ürünlerin artık sadece geleneksel tarifler olarak değil, aynı zamanda modern sunumlarla da ilgi gördüğünü ifade etti. Beslenme trendlerinin yasaklara dayalı katı sistemlerden uzaklaşıp, damak zevkini tatmin eden, yerel malzemelerle hazırlanan, kültürel bağlara dokunan yemeklere evrildiğini dile getirdi.
Sığır yağı raflarda daha sık görülecek
Uzun yıllar göz ardı edilen sığır yağı da 2026 mutfak trendlerinde yeniden yer bulacak. Yüksek ısıya dayanıklı yapısı ve zengin aromasıyla özellikle geleneksel pişirme tekniklerinde tercih edilen bu yağın, yeniden ilgi görmesinin altını çizen Doğan, doymuş yağ içeriği nedeniyle ölçülü tüketilmesinin önemine dikkat çekti.
İçecekler artık yalnızca bir tamamlayıcı değil
Artık içecekler yalnızca serinletici değil, aynı zamanda işlevsel içerikleriyle de dikkat çekiyor. Sena Nur Doğan, elektrolit destekli sular, proteinli karışımlar, soğuk prebiyotik çaylar ve mantar özlü içeceklerin tüketiciler tarafından yoğun ilgi gördüğünü, etiket okuma alışkanlığının da bu süreçte ciddi oranda arttığını belirtti.
2026 daha bütüncül bir beslenme yılı olacak
Doğan’a göre, sağlıklı beslenme artık sadece vitamin ve mineral dengesiyle sınırlı değil. 2026 yılında öne çıkan yaklaşım; bedeni beslerken zihinsel iyi oluşu gözeten, kültürel köklerle bağ kuran, sürdürülebilir ve duyusal tatmini hedefleyen bir yaşam biçimini temsil ediyor. Tüketiciler yalnızca sağlıklı değil, aynı zamanda keyifli ve doğayla uyumlu tercihler yapmak istiyor.





