ABD Kongresi, Suriye’ye uzun yıllardır uygulanan yaptırımların kalıcı olarak kaldırılmasına onay verdi. Senato’da kabul edilen karar, Washington’un Suriye politikasında önemli bir kırılma olarak değerlendirilirken, ülkenin yeniden inşası ve yabancı yatırımların önü açısından yeni bir dönemin kapısını araladı. ABD Senatosu, 2026 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) kapsamında, Suriye’ye yönelik yaptırımların temelini oluşturan Sezar Yasası’nın yürürlükten kaldırılmasını kabul etti. Oylamada 77 senatör “evet”, 20 senatör ise “hayır” oyu kullandı. Kararla birlikte ABD’nin Suriye’ye yönelik ekonomik, ticari ve finansal kısıtlamaları resmen sona ermiş oldu.
Yatırımların önü açılıyor
Yaptırımların tamamen kaldırılmasıyla, ABD merkezli şirketler başta olmak üzere uluslararası yatırımcıların Suriye’ye yatırım yapmasının önündeki en büyük engel ortadan kalktı. Uzmanlar, kararın enerji, altyapı, inşaat ve finans sektörlerinde yeni yatırım fırsatları yaratabileceğine dikkat çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump, daha önce Suudi Arabistan ve Türkiye’nin girişimleriyle yaptırımların uygulanmasını iki kez geçici olarak askıya almıştı. Temmuz ayı başında ise yaptırımların kaldırılmasına yönelik başkanlık kararnamesini imzalamıştı. Kongre’nin son kararıyla birlikte bu adım kalıcı hale geldi.
“Suriye halkı için bir fırsat”
Senato Dış İlişkiler Komitesi üyesi Demokrat Senatör Jeanne Shaheen, oylamanın ardından yaptığı açıklamada kararın, “Suriye halkına ülkelerini yeniden inşa etme şansı verecek kararlı bir adım” olduğunu söyledi. Shaheen, yaptırımların siviller üzerinde ağır ekonomik sonuçlar doğurduğunu ve artık yeni bir sayfa açılması gerektiğini vurguladı. Şam yönetimi de kararı memnuniyetle karşıladı. Suriye geçiş yönetiminin lideri Ahmed Şara, yaptırımların ülke ekonomisini güçlendirecek yatırımların önünde büyük bir engel oluşturduğunu savunarak, uzun süredir bu kısıtlamaların tamamen kaldırılması için diplomatik girişimlerde bulunuyordu. Suriye yönetimi, Kongre kararını “tarihi bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.
Yarım asırlık yaptırım politikasında kırılma
ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları, özellikle iç savaş sürecinde daha da sertleşmiş ve ülkenin küresel finans sistemine erişimini büyük ölçüde sınırlamıştı. Sezar Yasası, yalnızca Suriye’yi değil, ülkeyle iş yapan üçüncü tarafları da hedef alması nedeniyle uluslararası ölçekte caydırıcı bir etki yaratıyordu. Kongre’nin aldığı bu kararla birlikte, ABD’nin Suriye politikasında yaptırım merkezli yaklaşımın yerini yeniden inşa ve ekonomik normalleşme odaklı bir sürece bırakabileceği yorumları yapılıyor. Ancak uzmanlar, sahadaki siyasi ve güvenlik gelişmelerin, kararın pratik etkilerini belirleyeceğine dikkat çekiyor.





