Altay Spor Kulübü'nün yaşadığı mali kriz, kulüp tarihinin en zorlu dönemlerinden biriyle karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor. Başkan Sinan Kanlı'nın çağrısıyla başlatılan yardım kampanyası, sadece bir maddi destek çağrısı değil, aynı zamanda 112 yıllık bir spor kültürünün ayakta kalma mücadelesine omuz verme çağrısı.
FIFA dosyalarıyla kapanma tehlikesi
Göreve geleli sadece üç ay olan mevcut yönetim, çok kısa sürede FIFA’dan gelen 7 dava dosyasıyla sarsıldı. Önceki yıllarda yılda ortalama 2 başvuruyla karşı karşıya kalan Altay, bu sezon şok bir şekilde yedi farklı başvuruya maruz kaldı. Her biri ağır yaptırımlar içeren bu dosyalar, kulübün hareket alanını adeta kilitliyor. Başkan Kanlı, bu tabloda ayakta durabilmenin tek yolunun dayanışma olduğunu vurguluyor.
Valilik izniyle resmi yardım hesabı açıldı
İzmir Valiliği’nin özel izni ve denetiminde açılan yardım hesabı aracılığıyla tüm Türkiye’den destek bekleniyor. “Miktar önemli değil, her katkı can suyu” diyen yönetim, bu sürecin kulübün yaşaması için hayati olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Büyük Altay: Milli ruhun taşıyıcısı
Altay yalnızca bir futbol kulübü değil; yıllar içinde A Milli Takım başta olmak üzere Türk futbolunun altyapısına oyuncu ve teknik adam yetiştiren bir yapı taşı oldu. Adını Altay tankına, soyadını ise kahraman komutan Fahrettin Altay’a veren bu köklü kulüp, hem askeri hem spor kültürünün bir simgesi. Bugün ise bu simge ayakta kalabilmek için halkının desteğine ihtiyaç duyuyor.
“Başka Altay yok”
Pandemi, deprem, ekonomik krizler ve kötü yönetimlerin birikimli etkisiyle zor günler geçiren Altay, şimdi yeniden doğuş için fırsat kolluyor. Başkan Sinan Kanlı'nın şu sözleri çağrının özünü özetliyor: “Kurulduğu günden bugüne görünmez bir kahraman gibi Türkiye’ye hizmet eden Altay, bu kez Türkiye’nin yardımına ihtiyaç duyuyor.”





