Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan otomotiv sektörü, son dönemde hem küresel gelişmelerin hem de iç piyasa dinamiklerinin etkisiyle zorlu bir süreçten geçiyor. ÖTV düzenlemesiyle birlikte bazı araçlarda fiyatlar tırmanırken, özellikle yerli modellerde ve sınırlı içten yanmalı araçlarda matrah güncellemesiyle geçici bir fiyat avantajı doğdu. Ancak piyasanın gerçek hareketi ikinci elde yaşanıyor. Henüz zamlar tam anlamıyla yansımamışken, vatandaş sıfır araçtan umudu kesip ikinci ele yöneldi. Sektör temsilcileri, ikinci el satışlarında yüzde 20’ye varan bir artış yaşandığını, sıfır araç piyasasında ise sessizlik hâkim, yüzde 15-20 düşüş beklendiğini vurguladı.
‘Tedirginlik var’
Fiyatların bazı yerli modellerde geri çekilmiş gibi görünse de, aslında tablonun o kadar da iç açıcı olmadığını belirten Ege Otomotiv Derneği Başkanı Mehmet Torun, “Fiyatlar ÖTV zamlarıyla belirlendi. Geçen haftaya kıyasla bile hissedilir bir pahalılık söz konusu. Sadece otomotivde değil, hemen her sektörde bir tedirginlik, bir sıkışmışlık hali var. Görüştüğümüz esnaf, ‘Havanın sıcağından daha sıcak bir ortam var piyasada’ diye tanımlıyor bu hali. Sadece ekonomik değil, psikolojik olarak da yoran bir dönemden geçiliyor. Araç alım-satımı yapanlar için de durum daha da çetrefilli. Zamlardan sonra durgunluk yaşanıyor. Herkes adım atmaktan çekiniyor, kampanya bekliyor, izliyor, erteliyor” dedi.
‘Satışlarda düşüş’
Satışlardaki düşüşün önümüzdeki günlerde yüzde 15 ila yüzde 20 civarında olacağını tahmin eden Torun, “Ancak bu durgunluk, ikinci el piyasasına bir hareketlilik olarak yansıyabilir. Sıfır araçlara ulaşmanın zorlaştığı koşullarda, ikinci el araçlar yeniden değer kazanıyor. Mevcut araçların da kıymeti artıyor. Zaten piyasadaki en baz model aracın bile fiyatı bir milyon liranın altına düşmüyor. Uygun fiyatlı araç diye bir şey kalmamış durumda. Her yeni gelişme, vatandaşı bir adım daha geri çekerken, satıcılar da çaresizlik içinde dengede kalmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
‘Olumsuz etkileyecek’
Türkiye’de otomotiv sektörünün, yıllardır ihracatın lokomotif sektörlerinden biri olduğunu aktaran Mehmet Torun, “15 yıldır ihracat şampiyonu olan bu alan, şimdi ciddi bir kırılganlıkla karşı karşıya. Türkiye’nin otomotiv ihracatı, geçen yılki rakamlarla başa baş gitmesine rağmen, son dönemde yaşanan gelişmeler sektörde önemli bir dönüm noktası yarattı. ÖTV artışının otomotiv sektörünü olumsuz etkileyerek piyasa hacminde belirgin bir daralmaya yol açması bekleniyor. Bu durum sadece satışları değil, aynı zamanda sektörün ihracat performansını ve ekonomik katkısını da etkileyebilir. Sektör içinde yaşanan bu kırılganlık, küresel ekonomik belirsizliklerle birlikte Türkiye otomotivinin önündeki riskleri daha da artırıyor” şeklinde konuştu.
İkinci elde işler arttı
İkinci elde bir hareketlenmenin başladığını vurgulayan İzmir Otokent Galericiler Sitesi Genel Müdürü Yılmaz Karakaya, “Sıfır araç piyasasında fiyatlar yükselince vatandaşlar ikinci ele yöneldi. Ciddi bir kıpırdanma var. İnsanlar, henüz fiyatlara zamlar tam yansımadan araç almaya çalışıyor, yarın daha pahalı olur düşüncesiyle. Şu an fiyatlarda net bir artış yok. Zamlar henüz gelmedi ama geleceği kesin. Bu da psikolojik olarak talebi ikinci ele kaydırıyor. Taleple birlikte ikinci el piyasasında yaklaşık yüzde 20’lik bir artış yaşanmış durumda” sözlerine yer verdi. Sektör genelinde beklentinin sonbahara ya da bahara ertelendiğini aktaran Karakaya, “İkinci el otomobil sektörü, okullar açılınca biraz canlanır. Merkez Bankası’nın faiz indirimiyle otomobil sektörüne de biraz hareket gelip piyasa nefes alacaktır. Ama şu anki tabloda vatandaş, en ulaşılabilir seçeneğe yönelmiş durumda. Sıfıra erişemeyen ikinci ele sarılıyor. Arabayı bugün alabilen, yarına kalırsa alamayacağını biliyor. O yüzden piyasa henüz zamlar yansımadan hareketli bir durumda” dedi.
Yüzde 220’ye kadar zamlandı
Yeni düzenleme ile otomobillerde ÖTV dilimi yüzde 70’ten başlayıp yüzde 220’ye kadar tırmanıyor. Özellikle bazı yerli üretim modellerde vergi diliminin yüzde 70-75 bandına çekilmesi, bu segmentteki araçların fiyatlarında düşüşe yol açtı. Buna karşılık elektrikli araçlarda uygulanan en düşük ÖTV oranı ise yüzde 10’dan yüzde 25’e yükselirken, lüks segmentte bu oran yüzde 75’e kadar çıktı. Dikkat çeken bir diğer değişiklik ise motor hacmi eşiğinde yapıldı. Daha önce 1300 cc ve altı için geçerli olan düşük ÖTV oranı, artık 1400 cc ve altı araçlar için uygulanacak. Böylece, bir üst segmentteki araçlar da avantajlı dilimden faydalanabilecek.