İstanbul’da biri akademisyen, diğeri uzman doktor olan baba-oğul beyin cerrahları, görev yaptıkları farklı hastanelerde en güncel teknolojileri kullanarak hastalara umut oluyor. Dr. Öğr. Üyesi İsmail Akdemir ve oğlu Uzm. Dr. Hüseyin İkbal Akdemir, hibrit ameliyat teknikleriyle zorlu vakaları başarıyla tedavi ediyor.

Tıbbın en zorlu alanlarından biri olan beyin ve sinir cerrahisinde baba-oğul iki doktor, hem nesiller arası bilgi aktarımı hem de teknolojik ilerlemelerle hastalar için büyük bir şans yaratıyor. Elazığ doğumlu Dr. Öğr. Üyesi İsmail Akdemir, 32 yıllık meslek hayatında binlerce hastayı sağlığına kavuşturduktan sonra, şimdi aynı alanda ilerleyen oğluyla bilgi ve deneyimlerini paylaşıyor.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nde başhekim olarak görev yapan İsmail Akdemir, özellikle beyin tümörleri konusunda öncüsü olduğu hibrit ameliyatlarla dikkat çekiyor. Oğlu Uzm. Dr. Hüseyin İkbal Akdemir ise Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapıyor ve aynı uzmanlık alanında kendini geliştirerek babasının açtığı yolda ilerliyor.

Beyin Cerrahı Olmaya Bir Kazayla Karar Verdi

İsmail Akdemir’in hekimliğe yönelmesinde, çocukluk yıllarında babasının geçirdiği bir trafik kazası belirleyici oldu. Akdemir, "Babam ciddi bir kaza geçirmişti. O dönemin sınırlı sağlık imkanlarında, beyin cerrahisine olan ilgim bilinçaltıma işte o zaman yerleşti. Hekim olmak istiyordum ama beyin cerrahı olmak, bu yaşadıklarımla şekillendi" sözleriyle karar sürecini anlattı.

Orta gelirli bir ailenin çocuğu olarak Elazığ’da büyüyen Akdemir, ailesinin desteğiyle Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanarak hayalini gerçekleştirdi. 2015’ten bu yana görev yaptığı hastanede ileri teknoloji destekli ameliyatlar gerçekleştirerek hem meslektaşlarına hem de genç doktorlara ilham veriyor.

“Babalık ve Hekimlik Beni Şekillendirdi”

İsmail Akdemir, doktorluk kadar babalığın da hayatında önemli bir yer tuttuğunu vurguluyor. “Dört çocuğum var, birinin doktor olmasını çok istiyordum. Hüseyin bunu gerçekleştirdi. Onunla gurur duyuyorum. Tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum ama o kendi yolunu çiziyor” diyen Akdemir, babalığın kendisine zihinsel ve ruhsal olarak çok şey kattığını da ifade ediyor.

Hibrit ameliyat teknolojilerine de değinen Akdemir, “Beyin cerrahisinde şikâyetlerin çok azı doğrudan ameliyatla çözülüyor. Ancak hibrit sistemler, ameliyat sürecini kolaylaştırıyor ve komplikasyon riskini azaltıyor. Bu yöntemle ameliyat süreleri de ciddi şekilde kısalıyor” dedi.

“Rol Modelim Babam”

Uzm. Dr. Hüseyin İkbal Akdemir ise meslek seçimini çocukluk yıllarında verdiğini söylüyor. Babasının mesleğini ilgiyle takip ettiğini belirten genç doktor, “Babam, hastanede ihtisas yaparken fırsat buldukça yanına giderdim. O zamandan beri doktor olmak istiyordum. İlk rol modelim oydu” dedi.

Babası gibi mükemmeliyetçi ve kontrolcü bir yaklaşımı benimsediğini belirten Akdemir, “Bu meslekte dikkatli ve disiplinli olmak şart. Beyin cerrahisi, sadece bilgi değil, sorumluluk da gerektiriyor. Babamın sayesinde birçok klinikle bağlantı kurabildim, yeni insanlarla tanıştım. En büyük gurur anlarımdan biri, uzmanlık tezimi sunarken babamın salonda olmasıydı” ifadelerini kullandı.

Hibrit Teknolojiyle Güvenli Ameliyatlar

Genç cerrah, özellikle son dönemde artan bel ve omurga sorunlarıyla daha sık karşılaştıklarını, hastaların yoğun olarak baş, boyun ve bel ağrısı şikâyetleriyle başvurduğunu belirtiyor. Gelişen teknolojinin kendilerine büyük avantaj sağladığını ifade eden Akdemir, “Hibrit ameliyathanelerde, nöronavigasyon sistemleriyle tümörü ya da sorunlu bölgeyi daha net tespit edip, daha güvenli cerrahiler yapabiliyoruz. Bu, hem başarı oranını artırıyor hem de iyileşme sürecini kısaltıyor” dedi.

Dr. İsmail Akdemir ve oğlu Uzm. Dr. Hüseyin İkbal Akdemir, farklı kuşakların bir araya geldiği nadir örneklerden biri olarak tıp dünyasında fark yaratıyor. Geleneksel tıp bilgisi ile modern teknolojinin birleştiği bu hikâye, yalnızca bir başarı öyküsü değil, aynı zamanda babalıkla örülmüş bir meslek aşkının da yansıması.

Kaynak: AA