2024–2025 dönemini kapsayan proje kapsamında hazırlanan kitapta, farklı coğrafyalardan, yaş ve kültürel arka planlardan gelen 12 kadın yazarın kaleme aldığı 14 hikâye yer alıyor. Eserde, tarihsel kurgu metinler aracılığıyla toplumsal hafızada sessiz kalmış kadınların yaşam öyküleri anlatılıyor. Yazın atölyeleri, hikâye derleme çalışmaları ve editoryal süreçlerin ardından okurla buluşan kitap, çok dilli ve çok katmanlı yapısıyla kolektif hafızaya katkı sunmayı amaçlıyor.

Bpw Izmir Ailemin Kadinlarini Tanitti (1)

‘Sessiz kadınların hikayeleri’

BPW İzmir Yönetim Kurulu Başkanı Hayriye Şendinç, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kitabın kişisel anlatıların ötesinde tarihsel ve kültürel bir hafıza çalışması olduğunu söyledi. Şendinç, projenin BPW İzmir’in kurumsal belleğinde önemli bir yere sahip olacağını belirterek, “Bu eser, farklı coğrafyalardan ailelerimizde ve kültürümüzde saklı kalan kadınlara ses vermek ve onları onurlandırmak amacıyla hazırlandı. Ailemin Kadınları, sessiz kalmış kadınlara duyulan vefanın, kadınlar arası dayanışmanın ve yazının iyileştirici gücünün bir ürünüdür” dedi. Projenin özellikle genç kadınlara ilham vermeyi hedeflediğini dile getiren Şendinç, eserin ortaya çıkmasında emeği geçen yönetim kurulu üyelerine, Kültür, Sanat ve Spor Komitesine ve projede yer alan tüm üyelere teşekkür etti. Şendinç ayrıca, tanıtım toplantısının UNESCO tarafından “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak ilan edilen 15 Aralık tarihinde gerçekleştirilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Bpw Izmir Ailemin Kadinlarini Tanitti (2)

‘Toplumsal belleğe katkı’

Proje Koordinatörü ve BPW İzmir Kültür, Sanat ve Spor Komitesi Başkanı Dr. Sevay İpek Aydın ise projenin temel amacının yalnızca hikâye toplamak olmadığını, toplumsal belleğe kalıcı bir katkı sunmak olduğunu ifade etti. Aydın, kolektif hafızanın bir toplumun kimi hatırlayıp kimi unuttuğunu belirlediğine dikkati çekerek, “Özellikle kadınların sessizleştirilmiş hikâyeleri çoğu zaman bu hafızada yer bulamıyor. Ailemin Kadınları kitabı, bu sessizlikleri birlikte duyulur kılma çabamızın somut bir ürünü oldu. Sivil toplumun kültürel belleğe katkı sunması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

Kaynak: Filiz Erol