İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü ile Herkes İçin Turizm Derneği, görme engelli yurttaşlara yönelik dikkat çekici bir projeyi hayata geçirdi. Yurdoğlu Engelli Çalışmaları Merkezi’nde düzenlenen Dansla Terapi Atölyeleri, Almanya merkezli Tanz der Kulturen Berlin e.V.’de görev yapan PDR ve Dans Terapisti Mehmet Ballıkaya tarafından yürütülüyor.
"Ritmi Hisset, Bedeninle Özgürleş"
Ritmi Hisset, Bedeninle Özgürleş temasıyla hayata geçirilen çalışma, 16 kişilik sınırlı kontenjanıyla katılımcıların duygularını ifade etmesine, beden farkındalıklarını geliştirmesine ve sosyal hayata daha aktif katılmasına destek oluyor. Dans ve yaratıcı drama yöntemlerinin bir arada kullanıldığı süreç, hareket temelli bir deneyim sunarak katılımcıların ritim, nefes ve özgün hareketler üzerinden kendilerini ifade etmelerini sağlıyor.
'Dans edemezler' algısı yanlış
PDR ve Dans Terapisti Mehmet Ballıkaya, dansın eğlencenin ötesinde bir duygu işi olduğuna dikkat çekiyor. Görme engelli bireylerin toplum tarafından sıklıkla sınırlandırıldığını, ancak duyma duyularının gelişimi sayesinde hareketi farklı bir biçimde öğrenebildiklerini vurguluyor. Ritim duygusunun yaşamın her anında var olduğuna işaret eden Ballıkaya, katılımcıların kendilerini dans edemem duygusundan sıyırıp sahneye güvenle çıkmalarını amaçladıklarını belirtiyor. Atölyeye ilk kez katıldığında yapamam hissi taşıyan birçok kişinin kısa sürede rahatlıkla dans etmeye başladığını da ifade ediyor.
Özgüven kazandırıyor
Herkes İçin Turizm Derneği Başkanı Ali Aydoğmuş, dansın görme engellilerin yaşamında önemli bir dönüşüm yarattığını söylüyor. Duyguların bedene yansımasını gözlemlemenin büyük bir kazanım olduğunu ifade eden Aydoğmuş, engelli bireylerin turizm ve kültür alanlarında daha görünür olabilmesi için atölyelerin önemli bir araç olduğuna dikkat çekiyor. Bornova Belediyesi’nin ev sahipliği ve ulaşım desteğinin proje için önemli bir katkı sunduğunu da ekliyor.
Tedirgin hissetmeme gerek yokmuş
Atölyeye katılan Pınar Gürcan, dans sayesinde kendini daha özgüvenli ve rahatlamış hissettiğini, kaygıların gereksiz olduğunu fark ettiğini aktarıyor. Oğuzhan Parlaklar ise dans etmenin kendisine iyi geldiğini ve mutluluk verdiğini dile getiriyor. Selinay Erkul, dansa dair önyargılarla geldiğini ancak sürecin kendisine yeni bir bakış açısı kazandırdığını ifade ediyor. Sedef Sakız’ın annesi Emine Sakız ise kızının hareketlerinde gözle görülür bir hızlanma olduğunu, bu tür etkinliklerin hem motivasyon hem de mutluluk sağladığını söylüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görevli proje yürütücüsü Emel Pektezel de çalışmalarda aktif rol alarak sürecin güçlenmesine katkı sundu.
