Manisa’nın Demirci ilçesine bağlı dağ köylerinde buğday, arpa ve çavdar hasadı, yalnızca tarımsal bir faaliyet değil, aynı zamanda bir dayanışma örneği olarak yaşatılıyor. Rakımı 1000 metreyi aşan köylerde yaşayan vatandaşlar, sıcak havaya ve zorlu arazi şartlarına rağmen geleneksel imece usulüyle hasat yaparak hem ürünlerini topluyor hem de komşuluk bağlarını güçlendiriyor.

İmece Usulüyle Hasat: Sabahın İlk Işıklarıyla Başlıyor

Haziran ortasında başlayan hasat mesaisi, temmuz ayının son günlerine kadar devam ediyor. Güneş doğmadan önce tarlalara inen köylüler, önceden belirlenen bir sıra çerçevesinde komşularının tarlasında çalışmaya başlıyor. Eğimi yüksek arazilerde tarım makinelerinin kullanılamadığı yerlerde orak ve tırpan hala en temel hasat araçları. Sıra tarlasında biten işin ardından bir sonraki gün başka bir komşunun tarlasına geçiliyor.

Tarla işleri boyunca köylüler senkronize bir biçimde çalışıyor; kimi biçiyor, kimi tırmıkla sapları topluyor, kimi dirgenle demetleri bir araya getiriyor. Hasat sırasında yankılanan türküler ve kahkahalar ise bu zorlu işin ruhunu belirliyor.

Kadınlar Hem Sofra Kuruyor Hem Tarla Temizliyor

Öğle saatlerinde verilen molalar da hasadın önemli bir parçası. Tarladaki ağaçların gölgesine kurulan geçici sofralarda, kadınların hazırladığı yöresel yemekler hep birlikte yeniyor. Domatesli bulgur pilavı, yoğurtlu salatalar ve ev yapımı ayran, yorgunluk giderici lezzetler arasında yer alıyor. Çocuklar ise sıcak altında çalışan büyüklerine su ve ayran taşıyarak destek veriyor.

Kadınlar ayrıca, biçilen alanlarda kalan buğday ve arpa saplarını tırmıkla toplayarak hem tarlanın temizliğine katkı sağlıyor hem de sapları hayvan yemi olarak değerlendirmek üzere bir araya getiriyor.

Hasatın Son Aşaması: Patozla Harman

Biçilen ekinler tarlada yaklaşık üç gün kurutulduktan sonra dirgenlerle traktör römorklarına yükleniyor. Mahallede belirli günlerde kurulan patoz makinelerinde ürünler sap ve başaktan ayrılıyor. Hasat dönemi ortalama 40 gün sürüyor ve bu süre zarfında her ailenin mahsulü aynı dayanışma zinciriyle kaldırılıyor.

“Yıllardır Böyle, İnşallah Hep Sürer”

Ören Mahallesi Muhtarı Yunus Yıldız, geleneksel hasat kültürünün yaşatılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bu işin ruhu birlikte çalışmakta. Sabah birlikte işe başlar, akşam birlikte sofraya otururuz. Çocukluğumuzda nasıl gördüysek şimdi de öyle devam ediyor. İnşallah bizden sonra gelen gençler de bu geleneği sürdürür” dedi.

Hoşçalar Mahallesi’nden 65 yaşındaki çiftçi Hasan Sevgi ise geçmişteki zorlukları hatırlatarak, “Eskiden her şey daha zahmetliydi. Kağnı arabasıyla, kızakla taşırdık. Şimdi traktör var ama işin özü değişmedi: Yardımlaşmak. Biz tarlada büyüdük, toprağın bereketiyle bugünlere geldik,” diye konuştu.

Geleneksel Tarım Kültürünün Canlı Tanığı: Manisa Dağ Köyleri

Manisa’nın dağ köylerinde hasat yalnızca bir tarım faaliyeti değil; aynı zamanda ortak yaşamın, yardımlaşmanın, kültürel sürekliliğin ve toplumsal dayanışmanın somut bir ifadesi. Modernleşmenin tarımı dönüştürdüğü günümüzde, Demirci’nin kırsal mahallelerinde sürdürülen bu imece kültürü, hem geçmişin izlerini taşıyor hem de geleceğe umut aşılıyor.

Kaynak: AA