Antalya’da yaşayan 45 yaşındaki S.B., nüfus kayıtlarında babaannesi annesi, dedesi babası, babası ise kardeşi olarak görünüyordu. Yanlış doğum tarihiyle birlikte hayatını zorlaştıran bu hatalar, 4 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından düzeltildi. Türkiye’de ilklerden biri olarak kabul edilen dava süreci, yurt dışına istinabe yoluyla yapılan DNA testiyle sonuçlandı ve S.B. sonunda gerçek kimliğine kavuştu.
Nüfus Kayıtlarında Karmaşa
S.B., yıllar boyunca yanlış düzenlenmiş nüfus kaydıyla sosyal ve hukuki hayatında ciddi sorunlar yaşadı. Babaannesi annesi, dedesi babası olarak görünürken, gerçek babası da kardeşi olarak kayıtlara geçmişti. Ayrıca amca ve halalarının kardeşleri arasında sayılması nedeniyle resmiyette 12 kardeşi varmış gibi görünüyordu. Bu durum, hem ailevi ilişkilerde hem de miras hukukunda büyük belirsizliklere yol açtı. S.B., 2021 yılında avukatı Ekin Özmen aracılığıyla dava açtı. İlk etapta anne yönünden soy bağı davası görüldü ve DNA incelemesiyle gerçek annesi tespit edildi. Ardından mahkeme kanalıyla doğum belgesi temin edilerek tanık beyanlarıyla gerçek doğum tarihi ispatlandı. Ancak süreç babalık yönünden daha da karmaşık hale geldi. Babası yurt dışında yaşadığı için Türkiye’de DNA testi yapılamadı. Bunun üzerine avukat Özmen, istinabe yoluyla İtalya’dan DNA testi talep etti. Torino Mahkemesi’nde yapılan inceleme sonucunda elde edilen rapor, Türkiye’deki mahkeme tarafından kabul edilerek S.B.’nin gerçek babası resmen belirlendi.
“Hayatındaki Karmaşa Sona Erdi”
Avukat Ekin Özmen, kararın önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Nüfus kayıtlarında müvekkilimin hem kimlik bilgileri hem de aile bağları yanlış görünüyordu. Bu hata sosyal ve hukuki hayatta büyük bir karmaşa yaratıyordu. DNA incelemeleriyle hem annelik hem de babalık bağı kesinleşti. Böylece müvekkilimiz gerçek doğum tarihi ve kimlik bilgileriyle resmen ailesine kavuştu.” Ekin Özmen, kararın yalnızca müvekkili için değil, benzer durumda olan birçok kişi için yol gösterici olduğuna vurgu yaptı: “Türkiye’de bu tür davalar çok fazla ancak yurt dışına istinabe yoluyla DNA incelemesi nadiren uygulanıyor. Bu karar, özellikle yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının soy bağı davaları için emsal nitelik taşıyor.”
