Dünya Emzirme Haftası nedeniyle Medicana International İzmir Hastanesi uzmanları, anne sütü ve emzirmenin yaşamın ilk dönemindeki kritik rolünü gündeme taşıdı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gültekin Koçun ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Özge Yendur, anne sütüyle beslenmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, annenin ruhsal ve fiziksel sağlığını olumlu etkilediğini ifade etti.
Emzirmek, bebek kadar anneye de fayda sağlıyor
Emziren annelerde doğum sonrası rahmin toparlanma sürecinin hızlandığını ve kalori harcamasının arttığını belirten Op. Dr. Koçun, bu sürecin meme ve yumurtalık kanseri riskini düşürdüğünü söyledi. Emzirmenin, aynı zamanda annelik depresyonunu azaltabileceğini ve anne-bebek bağını güçlendirdiğini de vurguladı.
Bebeğiniz her istediğinde emzirin
Yeni annelerin çevresel baskılar, yanlış bilgiler ve deneyimsizlik nedeniyle emzirme sürecinde zorluk yaşadığını kaydeden Op. Dr. Koçun, emzirmenin saatle sınırlanmaması gerektiğini belirtti. Her bebeğin emme ritminin farklı olduğunu ve bebeğin istediği her an emzirilmesinin süt üretimini desteklediğini kaydetti.
Kokulu ürünlere dikkat edin
Sütün yetmediği düşüncesiyle gereksiz mama takviyesi yapılmasının, anne sütünü azaltabileceği uyarısında da bulunan Op. Dr. Koçun, parfüm gibi kokulu ürünlerin ise bebekte meme reddine yol açabileceğini ifade etti. Ayrıca yanlış emzirme pozisyonlarının ağrıya neden olabileceğini ve spordan kaynaklı laktik asit artışının bebekte tattan dolayı reddi tetikleyebileceğini hatırlattı.
Anne sütünü artırmak için yapılması gerekenler
Süt artırmak isteyen annelere önerilerde bulunan Op. Dr. Koçun, sık emzirme, özellikle gece beslenmelerinin süt üretimini artırdığını belirtti. Rezene, anason, arpa, kuruyemiş gibi süt artırıcı doğal ürünlerin dengeli beslenmeyle birlikte tüketilmesi gerektiğini söyleyerek, aşırı tatlı tüketiminin ise önerilmediğini dile getirdi.
Stresin, süt üretiminin en büyük düşmanlarından biri olduğuna değinen Op. Dr. Koçun, annelerin gevşeme teknikleriyle rahatlaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Hormonal dengesizlikler veya tiroid problemleri gibi durumların süt üretimini etkileyebileceğini belirterek, bu gibi durumlarda uzman desteğinin önemine dikkat çekti.
Bağışıklık sistemi için hayati önemi var
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Özge Yendur ise, doğumdan sonra gelen ilk süt olan kolostrumun bağışıklık açısından “ilk aşı” niteliği taşıdığını söyledi. İçerdiği antikor, vitamin ve büyüme faktörleriyle bebeği enfeksiyonlara karşı koruyan kolostrumun sindirimi kolay ve bağırsak gelişimi açısından da önemli olduğunu aktardı.
Prematüre bebekler için anne sütü daha da kritik
Prematüre bebekler için anne sütünün daha kritik olduğuna dikkat çeken Dr. Yendur, bu bebekler için annenin metabolizmasının daha zengin içerikli süt ürettiğini ve bu sayede gelişimin desteklendiğini ifade etti. Emziremeyen annelerin suçluluk duymaması gerektiğini vurgulayarak, mama kullanımının hekim kontrolünde, hijyenik şartlarda gerçekleşmesinin önemini paylaştı.