Ege Bölgesi’nin ikinci büyük akarsuyu olan Gediz Nehri, kuraklığın etkisiyle bazı kesimlerde tamamen kurudu. Özellikle Salihli’de Demirköprü Barajı’ndan sonraki bölümlerde ve Turgutlu çevresinde kilometrelerce akışın durması, hem tarımsal üretim hem de içme suyu açısından ciddi endişelere yol açtı.

İklim değişikliğinin yol açtığı yağışsız dönemler ve aşırı sıcaklıklar, Türkiye genelinde baraj ve göl seviyelerini kritik düzeylere çekiyor. Ege’nin can damarı konumundaki Gediz Nehri de bu etkiden en çok nasibini alan akarsular arasında yer alıyor.

Tarım ve Ekonomi İçin Tehdit

İç Batı Anadolu’daki Murat, Eğriöz ve Şaphane dağlarından doğarak Kütahya, Uşak, Manisa ve İzmir’den geçip Ege Denizi’ne ulaşan Gediz Nehri, yaklaşık 1 milyon 200 bin dekar tarım arazisini besliyor. Ancak kuruyan nehir yatağı, bölgedeki üreticileri zor durumda bırakıyor. Özellikle sulama sıkıntısı, hem verim kaybına hem de ekonomik kayıplara yol açabilecek düzeyde.

Geçmişte 2007 ve 2021 yıllarında da benzer kuraklıkların yaşandığına dikkat çekilirken, uzmanlar bu kez durumun çok daha kritik olduğuna işaret ediyor.

Barajlarda Doluluk Yüzde 10’un Altına Düştü

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Vedia Nuket Tirtom, kuraklığın bölgedeki su kaynaklarını neredeyse tükettiğini belirtti. Tirtom’un paylaştığı verilere göre:

Demirköprü Barajı’nda doluluk %5,

Avşar Barajı’nda %8,

İzmir’in içme suyu için hayati önemdeki Gördes Barajı’nda ise %1’in altında su bulunuyor.

Ayrıca, geçmişte 100 metrelerde ulaşılan yer altı suyu seviyesinin bugün 500 metrelere kadar indiği bildirildi. Bu durumun hem içme suyu hem de tarımsal sulama açısından sürdürülemez olduğuna dikkat çekildi.

“Su Kesintileri Kapıda”

Prof. Dr. Tirtom, suyun giderek azalmasının günlük yaşamı da etkileyeceğini vurguladı:

“Kuraklık devam ettiği sürece barajlardaki su seviyesi düşüyor, bizi susuzluk bekliyor. İzmir’de su kesintileri gündeme geldi, Manisa’da da yakın gelecekte aynı tablo yaşanabilir.”

Tarımsal üretimde yaşanabilecek daralmanın ekonomik boyutta da büyük zararlara yol açacağını kaydeden Tirtom, çözüm için damla sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, yer altı sularının korunması ve daha az suya ihtiyaç duyan ürünlerin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

Havadan Görüntülendi

Havadan görüntülenen göl ve nehir yatakları, kuraklığın boyutunu gözler önüne serdi. Nehirde uzun hatlar boyunca akışın tamamen kesilmesi, tarım arazilerinin geleceğini tehdit eden en büyük işaretlerden biri olarak yorumlanıyor.

Çözüm İçin Acil Adımlar Gerekiyor

Uzmanlara göre, iklim değişikliğine bağlı kuraklık artık geçici bir sorun değil, kalıcı bir risk. Bu nedenle hem tarımsal sulamada yeni yöntemlere geçiş hem de su tasarrufu politikalarının topyekûn uygulanması şart. Aksi halde Ege’de hem tarım üretimi hem de içme suyu arzı büyük bir krizin eşiğine gelebilir.

Kaynak: AA