Ege Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (EGEKOBİDER) AKADEMİ ile Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ortaklığında hayata geçirilen eğitim serisi, yapay zeka ve bilgi güvenliği eğitimiyle tamamlandı. Altı ay boyunca süren program kapsamında finansal yönetimden dijitalleşmeye, sürdürülebilirlikten kurumsallaşmaya uzanan geniş bir yelpazede 9 ayrı eğitim düzenlendi. Eğitimlere toplam 600 katılımcı aktif şekilde katılım sağladı. Eğitim serisinin kapanış toplantısında iş dünyasının önemli temsilcileri bir araya geldi. BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve EİB Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz programa katıldı. Etkinlik sonunda eğitim sürecine katkı sunan eğitmenlere teşekkür plaketi takdim edildi.
Verimli bir iş birliğine imza atıldı
EGEKOBİDER Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Bilek, eğitim serisiyle katılımcılara güncel finansal yönetim, dijitalleşme, yapay zeka, karbon ayak izi, sürdürülebilirlik ve kurumsallaşma alanlarında önemli kazanımlar sağlandığını vurguladı. EGEKOBİDER’in, KOBİ’lerin sürdürülebilir büyümesine ve rekabet gücünün artırılmasına yönelik eğitim ve iş birliklerini kararlılıkla sürdüreceğini ifade eden Bilek, Ege İhracatçı Birlikleri’ne ve eğitmenlere katkılarından dolayı teşekkür etti. EİB Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz, EGEKOBİDER ile gerçekleştirilen iş birliğinin verimli sonuçlar ürettiğini belirtirken, BASİFED Başkanı Semiha Güneş ise bu tür kurumsal ortaklıkların çarpan etkisi yarattığını ve devamının büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Yapay zeka düşünmez, taklit eder
Serinin final eğitiminde EGEKOBİDER Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Bilgi Güvenliği Uzmanı Yeşim Dinçer, yapay zekanın çalışma prensipleri, bilgi güvenliği ve kişisel verilerin korunması boyutunu kapsamlı şekilde ele aldı. Yapay zekanın insan gibi düşünen bir yapı olmadığını, örnekler üzerinden öğrenen ve matematiksel olasılıklara dayalı çalışan bir sistem olduğunu aktaran Dinçer, bu teknolojinin tamamen verilen veriye bağımlı olduğuna dikkat çekti. Yanlış veya önyargılı verilerle eğitilen sistemlerin hatalı sonuçlar üretebildiğini, hatta gerçeğe dayanmayan bilgiler sunabildiğini belirten Dinçer, verinin yapay zekanın gerçeklik algısını belirlediğini vurguladı. Veri eksik olduğunda öğrenmenin, veri önyargılı olduğunda ise sonuçların da adaletsiz olacağını ifade etti.
Veri kalitesi ve güvenlik riskleri
Kullanıcıların yapay zeka sistemlerine kişisel ve kurumsal veri girerken son derece dikkatli olması gerektiğini belirten Dinçer, bu sistemlerin verileri saklayabildiğini ve farklı eğitimlerde kullanabildiğini hatırlattı. Özellikle kişisel verilerin korunması açısından yapay zeka kullanımının ciddi riskler barındırdığını ifade eden Dinçer, bu alanda henüz doktor-hasta veya avukat-müvekkil gizliliğine benzer bir yasal korumanın bulunmadığına dikkat çekti. Verilerin yanlışlıkla başka kullanıcılara sunulmasının kurumlar açısından büyük bir güvenlik açığı ve KVKK ihlali anlamına geleceğini belirterek, bu risklerin yönetimi için ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 42001 Yapay Zeka Yönetim Sistemi standartlarının önemine işaret etti. Dinçer, yapay zeka platformlarına girilen her bilginin tüm dünyayla paylaşılmış gibi düşünülmesi gerektiğini vurgulayarak, gizli ve hassas verilerin bu tür sistemlerde kesinlikle kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi.
