ABD, Çin, Avusturya ve İspanya gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu sekiz ülke arasından seçilen proje, Türk kuru incirinin küresel ölçekte sürdürülebilirlik ve gıda güvenliği açısından öne çıkmasını sağladı. Ödül, Palma de Mallorca’da düzenlenen Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi’nde takdim edildi.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2000 yılından bu yana yürüttüğü proje, tüketiciye sunulması uygun olmayan aflatoksinli kuru incirlerin çevreye zarar vermeden biyogaz tesislerinde enerjiye dönüştürülmesini sağlıyor. Bu sayede hem insan sağlığı korunuyor hem de yenilenebilir enerji üretimine katkı sunuluyor.
İhracat ve iç pazar güvence altına alındı
Birlik Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye’nin dünya kuru incir üretiminin ve ihracatının yüzde 60’ından fazlasını gerçekleştirdiğini vurguladı. Zor bir sezon geçmesine rağmen 100’ü aşkın ülkeye 63 bin ton kuru incir ihracatıyla 337 milyon dolar döviz kazandırıldığını belirten Işık, kaliteyi artırmak ve sürdürülebilirliği sağlamak adına aflatoksinle mücadeleye 25 yıl önce başladıklarını aktardı.
2024-2025 sezonunda pazara girmeden toplanan bin 500 ton kontamine ürünün biyogaz tesislerinde değerlendirileceğini belirten Işık, bu sayede çevrenin korunmasının yanı sıra çiftçiye ve iç pazara da güvence sağlandığını ifade etti. Ürünlerin titizlikle denetlendiğini vurgulayan Işık, Türk Gıda Kodeksi’ne uymayan tek bir ürünün yurda girmesine izin verilmediğini sözlerine ekledi.
Küresel vizyonlu yerel çözüm
Proje, INC Kongresi’nin tanıtım içeriklerinde, Nutfruit dergisinde ve uluslararası yayınlarda yer alacak. Böylece Türk kuru inciri, sürdürülebilirlik ve kalite ekseninde global ölçekte daha görünür hale gelecek.
Proje aynı zamanda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına da doğrudan katkı sağlıyor. Gıda güvenliği, iklim eylemi, temiz enerji ve sorumlu üretim gibi alanlarda somut uygulamalar barındıran proje, “küresel vizyonlu yerel çözüm” anlayışının başarılı bir örneği olarak dikkat çekiyor.