Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, 2025 ekonomisini değerlendirirken; üretim yapısında verimlilik artışının sınırlı kaldığını, kurumsal öngörülebilirliğin zayıfladığını ve gelir eşitsizliğinin derinleştiğini ifade etti. Türkiye ekonomisinin sıkı para politikaları ve finansmana erişim sorunlarıyla mücadele ettiğini hatırlatan Özhelvacı, büyümenin hem niteliği hem de kalıcılığı açısından 2025’in önemli bir test yılı olduğuna dikkat çekti.
Türkiye ekonomisinin temel sorun alanları
Türkiye’nin üretim ve rekabet yapısında kronikleşmiş dört ana sorun bulunduğunu belirten Özhelvacı, bunları şöyle sıraladı: Verimlilik odaklı üretim eksikliği, Orta teknoloji tuzağına sıkışmış üretim yapısı, Kurumsal kapasite yetersizliği, Gelir adaletsizliği ve bölgesel uçurumlar. Bu sorunların çözülmesi için ekonomik politikaların sadece büyümeyi değil, sosyal kapsayıcılığı da hedeflemesi gerektiğini vurgulayan Özhelvacı, istikrarın ve toplumsal refahın kalıcı hale gelmesi için adil rekabet ortamının sağlanmasının şart olduğunu dile getirdi.
2026, Türkiye için bir dönüşüm eşiği oluşturacak
2026 yılına dair projeksiyonlarını paylaşan Özhelvacı, Türkiye’nin yapısal reformlara, üretim modernizasyonuna ve yeni nesil sanayi politikalarına yönelmesi gerektiğini ifade etti. Ar-Ge ve nitelikli iş gücünün desteklenmesi, hukuki güvenin güçlendirilmesi ve piyasa özerkliğinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirterek, yeni ekonominin anahtar kavramlarının temiz enerji, dijital veri, ileri teknoloji ve sürdürülebilirlik olduğunu söyledi.
2025'te odağını NEET gençler meselesine çevirdi
EGİAD’ın 2025 yılında odağını genç istihdamı ve NEET (ne eğitimde ne istihdamda olan) gençler konusuna çevirdiğini belirten Özhelvacı, 2026’ya girerken bu çalışmaları derinleştirdiklerini açıkladı. “Yaratıcı Yıkım Sürecinde İzmir: Üçüz Dönüşüm ile İşgücü Piyasasının Yeniden Tasarımı” başlıklı raporla İzmir’in dijital, yeşil ve sosyal dönüşüm sürecinde işgücü yapısının nasıl değiştiğini analiz edeceklerini belirtti. Yapay zekâ, otomasyon ve yeni üretim teknolojilerinin bazı meslekleri dönüştürürken yeni becerilere duyulan ihtiyacı artırdığını kaydeden Özhelvacı, özellikle kırılgan grupların üretime yeniden kazandırılması için uygulanabilir çözümler sunacaklarını paylaştı.
Küresel şoklara karşı şirketlerimiz ne kadar dayanıklı?
EGİAD’ın 2026’nın ilk aylarında yayımlayacağı ikinci raporun başlığının “Bölgesel Ekonomik Güvenlik – Tedarik Zinciri Riskleri ve Dayanıklılık” olacağını duyuran Özhelvacı, bu çalışmanın Ege Bölgesi sanayisi için stratejik rehber niteliği taşıyacağını ifade etti. Çin merkezli tedarik kesintileri, AB regülasyonları, navlun maliyetleri ve karbon düzenlemeleri gibi küresel tehditler karşısında Ege’nin ne kadar dirençli olduğunu analiz edeceklerini kaydetti.
EGİAD’ın iş dünyasına mesajı
EGİAD’ın yalnızca iş dünyasını değil, üniversiteleri, kamu yönetimini ve sivil toplumu da kapsayan bir dönüşüm vizyonuna sahip olduğunu belirten Özhelvacı, ikinci yüzyılın ancak birlikte değer yaratan, birlikte tasarlayan bir ekonomik akılla inşa edilebileceğini vurguladı. Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında EGİAD’ın köprü olma misyonunu sürdüreceğini ifade etti.



