Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz, vatandaşın cebindeki son güvenceyi de eritmeye başladı. Geçim sıkıntısı karşısında bir dönem ‘yastık altı’ birikim olarak görülen altın ziynet eşyaları teker teker bozduruluyor. Bozduracak hiçbir şeyi kalmayan dar gelirli ise çareyi alyanslarını, küpesini, bileziğini satmakta buluyor. Bir evde satılabilecek neredeyse son şey olan alyansların bozdurulmasında da artış yaşanıyor. Ancak artık tablo eskisi gibi değil; çünkü dar gelirli vatandaşların büyük kısmının elinde satacak altın da kalmadı. Bir zamanlar çeyrek ya da bilezikle kuyumcuya uğrayanların yerini bugün parmağındaki alyansını çıkarıp getirenler aldı. Fakat o alyansın ettiği birkaç bin lira çoğu zaman yalnızca kira ödemeye ya da mutfak masraflarına yetiyor. Kuyumcular, bozma işlemlerinin giderek azalmasını, insanların ellerinde kalan takı birikimlerini çoktan tüketmiş olmasına bağlıyor.
‘Parmağından çıkarıp’
Ekonomik sıkışıklık her geçen gün vatandaşın hayatında daha görünür hale geldiğini belirten İzmir Ticaret Odası (İZTO) 22. Mücevher, Saat ve Hediyelik Eşya Grubu Meclis Üyesi Halil Telli, “Bir dönem düğünlerin, bayramların ve özel günlerin vazgeçilmezi olan altın ziynet eşyaları artık temel ihtiyaçlar için bozduruluyor. Ancak bu tablo bile eski hareketliliğini kaybetmiş durumda. Çünkü insanların ellerinde bozduracak takı kalmadı. Geçmişte bilezik ya da çeyrek altın bozduranların yerini, bugün alyansını çıkarmak zorunda kalanlar aldı. Vatandaşlar kirasını ödemek için alyansını satıyor. Fakat bozdurulan birkaç gram altın da çoğu zaman yalnızca bir faturayı ödemeye ya da kiranın bir kısmını kapatmaya yetiyor. Bozan oluyor ama artık eskisi gibi değil, insanların elinde bir şey kalmadı. Öncelerden altın dişini bozduranlar da vardı, artık onlar da kalmadı. Son aylarda bozdurulan altınların hacmi azaldığı gibi, alınan yeni ürünler de yok denecek kadar az. İnsanlar ziynet almak yerine, en temel ihtiyaçlarına yöneliyor” dedi.
‘Altın değil para takılıyor’
Yaz aylarının, her yıl kuyumcular için en yoğun dönem olduğunu aktaran Telli, “Düğün sezonuyla birlikte takı talebi artar, kimi zaman çeyrek ya da gram altın bulmak zorlaşırdı. Ancak bu yıl farklı bir tablo ortaya çıktı. Kuyumcular, yaz sezonunun beklenenden çok daha durgun geçtiğini belirtiyor. Eski yıllarda yaşanan yoğunluk yerini sessizliğe bırakırken, düğünlerde takı yerine nakit para takılmaya başlandı. Altının hızla yükselen fiyatı, insanları alternatif arayışına itti. Gümüş takılar gündeme gelse de henüz altın yerine yaygın bir şekilde kullanılmıyor. Daha çok düğünlerde “gücü yettiği kadar para” takma alışkanlığı öne çıkıyor” diye konuştu.
‘Satışlar azaldı’
Sektör açısından olumsuzluğun yalnızca iç piyasayla sınırlı olmadığını vurgulayan Halil Telli, “Yurt dışındaki durağanlık da etkisini gösteriyor. Her yıl düzenlenen fuarlarda büyük firmaların bile katılım göstermediği, beklentilerin düşük kaldığı ifade ediliyor. İç talepteki daralma, ihracat tarafındaki yavaşlama ile birleşince kuyumcu esnafı açısından tablo daha da zorlaşıyor. Altın fiyatlarının küresel nedenlerle hızla artması, vatandaşın alım gücünü tamamen daraltmış durumda. Bir dönem çeyrek altın en çok tercih edilen takılardan biriyken, sonrasında gram altına yönelim olmuştu. Şimdi ise yarım gram altın üretimlerinin dahi yasaklanmasıyla, küçük ölçekte ziynet alma imkânı giderek ortadan kalktı. İnsanların alışveriş yapmaması nedeniyle işletmeler elde ettikleri gelirlerle ayakta kalmakta zorlanıyor, sermayelerinden harcama yapmaya başlıyor. Bu da sermaye birikimlerinin küçülmesine yol açıyor” ifadelerini kullandı.
‘Esnaf da sermayeden yiyor’
Bu süreçte yalnızca vatandaşın değil, kuyumcu esnafının da zor durumda olduğunu dile getiren İZTO Meclis Üyesi Halil Telli, “Satışların azalmasıyla birlikte birçok işletme kendi sermayesini kullanmak zorunda kalıyor. Bu da sektörde farklı bir sıkıntıyı beraberinde getiriyor. İnsanlar kazanamayınca birikimlerini tüketiyor, esnaf ise işlerin dönmesi için kendi öz kaynağını harcıyor. Ortaya çıkan tablo, hem vatandaşın hem de sektörün aynı anda daraldığını gösteriyor. Önümüzdeki kış ayları için beklenti de pek iç açıcı değil. Yaz sezonunun durgun geçti, kışın çok daha zor olacağını düşünüyoruz. Barınma, yakacak, eğitim ve giyim gibi kalemlerde artan harcamalar, dar gelirli vatandaşın üzerindeki yükü daha da ağırlaştıracak. Bu durumun da kuyumcu sektöründeki yavaşlamayı derinleştirmesi bekleniyor” ifadelerini kullandı.