Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı haziran konut satış verileri, yüzeyde bir canlanmayı işaret etse de detaylara inildiğinde gelir dağılımındaki uçurumu ve piyasadaki çelişkili dengeleri gözler önüne seriyor. Satış rakamlarında son üç yılın en yüksek haziran ayı performansı görülürken, satışların önemli bölümünün yüksek bedelli, lüks konutlardan oluştuğu dikkat çekti. Alım gücünün ciddi şekilde gerilediği, krediye erişimin zorlaştığı bir dönemde, lüks segmentteki bu hareketlilik; faiz gelirinden kazanç sağlayan bir kesimin yatırım yönünü gayrimenkule çevirmesiyle açıklanıyor.
Haziranda konut satışlarını değerlendiren İzmir Emlak Kulübü Başkanı Rıdvan Akgün, “Ancak bu satışların hangi fiyat aralığında gerçekleştiği önemli. Dikkat çekici olan lüks konutların daha fazla satıldığını görüyoruz. Türkiye’nin ekonomik anlamda ciddi şekilde enflasyonla karşı karşıya kaldığı bir dönemde, satılan gayrimenkullerin büyük bir kısmının yüksek fiyatlı olması oldukça çarpıcı. Bu durum temel bir gerçeği ortaya koyuyor: Parası olan, özellikle bankada faizden rant elde eden kişiler, faizlerin düşme eğilimine girmesi ve fiyatların artacağı endişesiyle paralarını çekip farklı gayrimenkul yatırımlarına yöneliyor. Bu yatırımlar konutla sınırlı değil; arsa, arazi, yazlık gibi farklı alanlara da kayıyor. Bu satışlar genelde vatandaşın barınma ihtiyacını karşılamaya yönelik değil. Tabii ki konut alanlar var, barınma amacıyla konut alanlar mevcut. Ancak dikkat çekici olan, yüksek bedelli konutların satılıyor olması. Aslında çok ters bir tablo var ortada: Satılması beklenen düşük segmentli daireler yerine yüksek fiyatlı konutlar satılıyor. Bunun nedeni, parasal rantı elde eden kesimin, yani faizden gelir sağlayanların, bu parayı gayrimenkule kaydırması” sözlerine yer verdi.

rıdvan akgün

Akgün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cebinde bir-iki milyonu olan, ailesinden, eşinden dostundan destek alarak, fiyatların daha da artacağı korkusuyla konuta yönelen çok insan var. Benim dikkat çektiğim nokta, lüks konut tüketimindeki artış. Önceki üç yılın haziran aylarıyla karşılaştırıldığında, lüks konut satışlarının bu yıl yüzde 30-40 oranında artış gösterdiği söylenebilir. Elbette bireysel ihtiyaçlara dayalı konut satışlarında da artış var. İnsanlar barınma ihtiyaçlarını karşılamak için ev alıyorlar.”

Borç ödemek için satanlar

Akgün, “İnsanlar borçlarını ödeyemedikleri için de ellerindeki mülkleri değerinin çok altında fiyatlarla satmak zorunda kalıyorlar. İpotekli satışlar, hacizli devirler gibi işlemler bu dönem oldukça yaygın. Borçları kapatmak için konutunu elden çıkaranlar var. İzmir’de de bu tür satışlar yüksek. Çeşme, Foça, Urla, Seferihisar gibi yerlerde talep hâlâ yüksek. Fiyatlar hâlâ geçen yılki seviyelerde. ‘En iyi yazlık, dostumun yazlığıdır’ ya da ‘en iyi tekne, arkadaşımın teknesidir’ anlayışı ön plana çıkmaya başladı, daha temkinli alım davranışı söz konusu” dedi..

Yatırım gayrimenkule

Konutta özellikle geçtiğimiz yıl tüm rakamların dipte olduğunu vurgulayan Gayrimenkul Uzmanı Deniz Kezer, “Şimdi piyasa yeni iyileşmeye başladı. Bunun sebebi insanların dövizden, altından ya da mevcut faiz oranlarından bekledikleri kazancı elde edememeleri. Faizlerin düşeceğine dair sinyal alındı, altından kazanç sağlayanlar artık ‘Biz kazandık, çıkalım’ düşüncesine sahip. Ellerindeki parayı diğer yatırım araçlarından çıkarıp gayrimenkule yöneltiyorlar. Bu dönemdeki hareketin en büyük nedeni bu. Bir de Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması yavaş yavaş sona eriyor. KKM’den çıkış, dövizin yeterli getiriyi sağlamaması ve insanların konuta yönelmesi büyük rol oynadı” dedi.

deniz kezer

20 milyonun üzeri konutlar

Yatırım adına alanlar için 15-20 milyon arası evlerde satış sıkıntısı olduğunu belirten Deniz Kezer, “Piyasada ya 5 milyon liraya kadar olan evler ya da 20 milyonun üzerindeki evler alıcı buluyor. 15-20 milyon üstündeki yerleri satın alacak insanlar piyasada çok fazla. Oturmak için yani ihtiyaç dâhilinde alınan, 5 milyon ve altındaki evlere talep yüksek. Ama 5 ila 20 milyon arası, yani arada kalan evler şu anda rağbet görmüyor. Yine de ihtiyaç dâhili bu evler satılabiliyor. Hızlı satılan evler 5-6 milyon lira altındaki evler. İnsanlar ağırlıklı olarak oturmak için, ihtiyaç dâhili ev alıyorlar.” ifadelerini kullandı.

‘Kısa süreli artış’

İzmir’de de yılda iki-üç ay kadar bir dönemsel artış olduğunu aktaran Kezer, “Bu süreçte Çeşme, Urla, Güzelbahçe veya Seferihisar gibi bölgelerde alım satım hareketleniyor. Ancak bu geçici. Bugün var, dün vardı, yarın olmayacak. Yazlık yerlerdeki satışlar bu nedenle kısa süreli ve dönemsel. Şu anda insanların en çok beklediği şey konut kredi faiz oranlarının düşmesi. Eğer bu oranlar psikolojik sınır olarak görülen seviyelerin altına inebilirse bu da yaklaşık 2'nin altı demek yani 1.99, 1.90 seviyesi yakalanabilirse, o alımlar ciddi şekilde artar. Bu gerçekleşirse yaklaşık 2,5-3 yıldır malını satamayan müteahhitler satış yapmaya başlayabilecek. Şu an satışlar artmış gibi görünse de insanların beklediği düzeyde değil. Bunun için de uygun maliyetli kredi imkânı sunulması gerekiyor” diye konuştu.

Kaynak: Filiz Erol