Muğla’nın Fethiye ilçesi kıyılarında yürütülen su altı arkeolojisi yüzey araştırmalarında, Tunç Çağı’ndan Osmanlı dönemine kadar uzanan denizcilik faaliyetlerine ışık tutacak önemli bulgulara ulaşıldı. Akdeniz Üniversitesi’nden uzmanların gerçekleştirdiği çalışmalarda, daha önce bilinmeyen antik bir demirleme alanı ile üç yeni gemi batığı tespit edildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yürütülen araştırmalara, Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Hakan Öniz liderlik ediyor. Ekip, metrelerce derinliğe dalarak ileri sonar teknolojisi, robotik sistemler ve profesyonel dalış ekipmanlarıyla bölgede tarihî verileri gün yüzüne çıkarıyor.

Tunç Çağı’ndan Osmanlı’ya uzanan antik demirleme noktası

Bu yıl ilk kez Fethiye kıyılarında kapsamlı çalışma yürüttüklerini belirten Doç. Dr. Öniz, bölgenin su altındaki tarihî yoğunluğunu şu sözlerle anlattı:

“Fethiye kıyısında daha önce hiç kayıtlara geçmemiş bir antik demirleme yerini belgeledik. Tunç Çağı’ndan Osmanlı’ya kadar farklı dönemlerde gelen birçok ticaret gemisinin burada demir attığını görüyoruz.”

Elde edilen bulgular, Fethiye’nin doğu kıyılarının binlerce yıldır Doğu Akdeniz'deki deniz ticaret rotalarının bir parçası olduğunu gösteriyor. Araştırmalara göre Mısır, Levant ve Anadolu kıyılarından gelen gemiler, özellikle kötü hava koşullarında burayı sığınak olarak kullanıyordu. Fırtınalarda yukarı çekilemeyen demir çapalar, bölgenin uzun soluklu denizcilik geçmişinin kanıtları olarak su altında korunmuş durumda.

Fırtınada kaçamayan gemiler: Üç yeni batık

Her ne kadar bölge doğal bir sığınak niteliği taşısa da, ani hava değişimleri nedeniyle bazı gemiler demirlerini toplayamadan batmış. Bu yıl tespit edilen üç batığın da bu tür ani fırtınalar sonucu suya gömüldüğü düşünülüyor.

Öniz, her batığın kendileri için bir “zaman kapsülü” niteliğinde olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bir batığı incelediğimizde dönemin ticaret ürünlerini, kullanılan amforaların tipini, üretim merkezlerini ve ticaret ağlarının izlerini okuyabiliyoruz. Bu nedenle su altındaki her yeni keşif, tarih kitaplarına yeni bilgiler ekliyor.”

Toplam batık sayısı 421’e ulaştı

Türkiye kıyılarında bugüne kadar belgelenen arkeolojik nitelikteki gemi batığı sayısı, Fethiye’deki son keşiflerle birlikte 421’e yükseldi. Geçen yıl bu sayı 411’di.

Antalya kıyılarında dünya gündeminde yer bulan Kumluca Seramik Batığı ve “dünyanın en eski batığı” olarak anılan Kumluca Orta Tunç Batığında sürdürülen kazı çalışmalarından elde edilen eserlerin, 2026 sonunda açılması planlanan Kemer Akdeniz Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmesi hedefleniyor.

Fethiye kıyılarında araştırmalar devam edecek

Uzmanlar, Fethiye’nin doğu kıyılarının hem rüzgâra açık konumu hem de doğal sığınak noktalarıyla su altı arkeolojisi açısından büyük potansiyele sahip olduğuna dikkat çekiyor. Araştırma ekibi, hem mevcut batıkların detaylı incelenmesi hem de yeni batıkların keşfedilmesi için çalışmalarını sürdürmeyi planlıyor.

Kaynak: AA