Gökeyüp Köyü’ndeki çömlek atölyeleri, Salihli’nin kaybolmaya yüz tutan el sanatlarından birine ev sahipliği yapıyor. Köydeki ustalar, atalardan öğrendikleri tekniklerle toprağı işlemeyi sürdürüyor. Ancak tanıtım eksikliği ve pazarlama sorunları nedeniyle bu sanat, hak ettiği ilgiyi göremiyor.

Gökeyüp Köyü Çömlekçiliği: Kula Kadar Bilinmese de Salihli'nin Toprak Sanatı Burada Yaşıyor!

Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Gökeyüp Köyü, yüzlerce yıldır toprağa şekil veren ellerin izini taşıyor. Kula’nın çömlekçilik geleneği kadar tanınmasa da, Gökeyüp’te yaşayan bu kadim sanat, hala köyün ruhunu besleyen bir kültürel miras olarak varlığını sürdürüyor. Bugün Gökeyüp’e gittiğinizde, sadece bir çömlek değil; geçmişin, emeğin ve yerel bilginin form bulmuş haline tanıklık ediyorsunuz.

Köklü Bir Geleneğin İzinde

Gökeyüp’te çömlekçilik, yalnızca bir zanaat değil; nesiller arası aktarılan bir yaşam biçimi. Yıllar içinde gelişen el teknikleri, kullanılan malzemeler ve fırınlama yöntemleri, köyde çömlekçiliği ayakta tutan temel unsurlar arasında. Her usta, toprağa kendi imzasını atıyor; kimi daha geleneksel form ve desenlerde ısrar ederken, kimi modern yorumlarla çömleği günümüz estetiğine taşıyor.

Kula ile Gökeyüp Arasındaki Teknik Farklılıklar

Kula çömlekçiliği bölgesel olarak daha çok tanınmasına rağmen, Gökeyüp’ün üretim biçiminde bazı özgün farklılıklar bulunuyor. Örneğin:

Toprak Seçimi: Gökeyüp ustaları, Salihli ovasından elde edilen daha yumuşak ve kırmızıya yakın tonda bir kil kullanıyor. Bu toprak, çömleğe hem sıcak bir renk hem de daha pürüzsüz bir doku kazandırıyor.

Şekillendirme Teknikleri: Kula’da torna tezgâhı daha yaygınken, Gökeyüp’te halen elle şekillendirme (özellikle serbest form) daha çok tercih ediliyor. Bu da her ürünün kendine has olmasını sağlıyor.

Fırınlama Süreci: Gökeyüp’te kullanılan geleneksel çukur fırınlar, düşük sıcaklıkta uzun süreli pişirme esasına dayanıyor. Bu yöntem, çömleklere daha rustik bir görüntü veriyor ve suya dayanıklılığını artırıyor.

Atölyeler ve Ustalar: Yaşayan Bir Zanaat

Köyde hâlen üretim yapan birkaç küçük atölye mevcut. Bu atölyeler, aile işletmesi formunda çalışıyor. Özellikle kadın ustaların yoğunluğu dikkat çekiyor. Gökeyüp’te çömlekçilik, kadın emeğiyle yoğrulan bir sanat haline gelmiş durumda.

Ziyaretçilere yönelik sınırlı ama samimi deneyim imkanları da bulunuyor. Önceden haber verilmesi durumunda bazı atölyeler, ziyaretçilere çömlek yapımı sürecini uygulamalı olarak gösterebiliyor. Toprağı yoğurup şekil vermek, birçok ziyaretçi için meditatif bir deneyime dönüşüyor.

Ustalardan biri olan Hatice Teyze’nin elinden çıkan testiler ve güveçler, yalnızca yerli pazarda değil, çevre ilçelerdeki bazı butik işletmelerde de satılıyor. Her biri, hem fonksiyonel hem de estetik bir obje olma özelliği taşıyor.

Kültürel ve Turistik Potansiyel

Gökeyüp, bugün için bir çömlekçilik merkezi olarak görülmese de, bu özgün zanaat, yerel turizm açısından ciddi bir potansiyel taşıyor. Bölgeye yapılacak kültür rotası çalışmaları, köydeki üretimin görünürlüğünü artırabilir. Aynı zamanda Gökeyüp çömleklerinin coğrafi işaret sürecine dahil edilmesi, bu nadide sanatın korunmasına ve tanıtılmasına katkı sunabilir.

Toprağın Sesi Gökeyüp’te Yankılanıyor

Gökeyüp’ün çömlekçiliği, tanıtımı eksik kalmış ama ruhu hâlâ canlı bir gelenek. Kula kadar bilinmese de, bu köyde yoğrulan her çömlek, Salihli’nin toprakla olan bağını simgeliyor. Ziyaretçilerine geçmişin dokusunu, toprağın sabrını ve emeğin güzelliğini sunuyor. Eğer yolunuz Salihli’ye düşerse, Gökeyüp’e uğrayın; bir çömlek değil, bir hikâye satın alın.

Kaynak: Haber Merkezi