İzmir’de 892 gündür kayıp olan 19 yaşındaki Veli Eren Atay’ın bulunması için arama çalışmaları uluslararası boyuta taşındı. Dosya kapsamında İnterpol ile özel ekipler devreye girerken, Yunanistan ve Bulgaristan’da da araştırmalar sürdürülüyor.
Karşıyaka’da yaşayan Atay ailesinin oğlu Veli Eren, 15 Temmuz 2023’te arkadaşlarıyla birlikte Çeşme Delikli Koy’a gitti. Bir konser ve kamp planıyla evden ayrılan gençten, ertesi günden itibaren haber alınamadı. O tarihten bu yana yürütülen karadan, havadan ve denizden arama çalışmalarında herhangi bir ize ulaşılamadı.
“Tek başına koydan ayrıldığı görüntüler var”
Anne Ebru Atay, oğlunun kaybolduğu geceye dair son görüntülerin sabaha karşı saat 04.00 sularında Delikli Koy çıkışında kayda geçtiğini söyledi. Görüntülerde Veli Eren’in tek başına olduğu belirtilirken, bu kaydın gence ait son net iz olduğu ifade edildi.
Atay, oğluyla kaybolmadan önce gece saatlerinde telefonda konuştuğunu belirterek, “Sesi neşeliydi, eğlendiğini söyledi. Pazar günü işine yetişeceğini ve öğleden sonra döneceğini söylemişti. Evden kaçacak ya da izini kaybettirecek biri değildi” dedi.
Telefonunu kaybetti, ardından izini kaybettirdi
Ailenin aktardığı bilgilere göre, Veli Eren sabah saatlerinde arkadaşları tarafından Delikli Koy’da görüldü. Telefonunu kaybettiğini söyleyen genç, bir süre arkadaşlarıyla birlikte arama yaptıktan sonra yalnız kaldı. Gün içinde onu gördüğünü söyleyen kişiler ise yalnızca görgü tanığı olarak kayıtlara geçti.
Bir büfeciye göre genç, kola ve cips aldı; başka bir aile ise denize girip çıktığını ve ardından çadırların bulunduğu alana doğru yürüdüğünü aktardı. Ancak bu anlatımların ardından somut bir iz elde edilemedi.
Dosyada gizlilik, aile belirsizlikten şikâyetçi
Kaybolma dosyasında gizlilik kararı bulunduğunu belirten anne Atay, bu durumun aileyi daha da zorladığını söyledi. Savcılık değişikliğinin ardından sürecin yeniden hızlanmasını beklediklerini ifade eden Atay, dosyanın özel bir ekip tarafından baştan sona incelenmesini talep ettiklerini dile getirdi.
“Kayıp, ölümden beter”
İnternet üzerinden başlatılan imza kampanyasına 8 binden fazla kişinin destek verdiğini belirten Ebru Atay, belirsizliğin aile üzerinde ağır bir psikolojik yük oluşturduğunu vurguladı. “Bir insan buhar olup uçamaz. Oğluma ne oldu bilmek istiyorum. Diri ya da ölü… Bu bilinmezlik ölümden beter” ifadelerini kullandı.
Anne Atay, oğlunun odasını olduğu gibi koruduğunu, umutlarını kaybetmeden yetkililerden ve kamuoyundan gelecek en küçük bir ipucunun bile hayati önem taşıdığını söyledi.





