İzmir’de mesleki ve teknik Anadolu liselerinde öğrenim gören grafik tasarımı ve fotoğrafçılık öğrencileri, kadim tarih mirasını sanatla buluşturuyor. TÜBİTAK destekli bir projeyle hayata geçirilen çalışma kapsamında, gençler antik kentleri, arkeolojik alanları ve tarihi çarşıları ziyaret ederek edindikleri izlenimleri özgün illüstrasyonlara dönüştürüyor.
Tarihi Alanlardan Sanat Atölyelerine Uzanan Yolculuk
Konak Cumhuriyet Nevvar Salih İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öncülüğünde yürütülen “Kültürel Miras ve Arkeoloji Işığında Mesleki Eğitimde İllüstrasyon Uygulamaları” adlı proje, TÜBİTAK 4004 - Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı kapsamında hayata geçirildi. Proje ile İzmir’in çeşitli ilçelerinden 11 okuldan seçilen 24 öğrenci, Smyrna Agorası’ndan Pergamon Antik Kenti’ne, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’ndan Yeşilova Höyüğü’ne uzanan zengin bir kültürel keşif rotasında buluştu.
Ziyaret edilen alanlarda uzman rehberler eşliğinde gerçekleştirilen etkinliklerde öğrenciler, parşömen yapımı, geleneksel halı dokuma ve kil objeler üretme gibi deneyimsel atölyelere katıldı. Bu uygulamalı çalışmalar, gençlerin kültürel mirası sadece gözlemlemekle kalmayıp, onu sanatsal bir forma dönüştürmelerine olanak sundu.
Geçmişle Temas, Çizgiyle Anlatım
Projeyi yürüten tarih öğretmeni ve aynı zamanda bir arkeolog olan Esin Dalkılıç, gençlerin yalnızca mesleki beceriler kazanmalarını değil, aynı zamanda kültürel bilinçle donanmalarını amaçladıklarını vurguladı. Dalkılıç, “Öğrencilerimiz çeşitli tarihî alanlarda yerinde deneyim kazanıyor, ardından gördüklerini illüstrasyon ve fotoğraf kompozisyonlarıyla anlatıyor. Bu projeyle hem tarihsel farkındalık hem de yaratıcı ifade becerileri gelişiyor” dedi.
Projenin 5 gün süresince 27 farklı etkinlik barındırdığını belirten Dalkılıç, öğrencilerin sadece bilgiyle değil, doğrudan deneyimle öğrenmelerinin önemine değindi. “Yeşilova Höyüğü’nde çocuklarımız ilk İzmirlilerin yaşamını deneyimleyerek geçmişle birebir temas kurdu. Bu, tarih öğreniminin en etkili biçimi” diye konuştu.
İlk İzmirlilerle Zaman Yolculuğu
Öğrencilerin uğradığı önemli duraklardan biri de 8.500 yıllık geçmişiyle İzmir’in en eski yerleşimlerinden Yeşilova Höyüğü oldu. Burada deri kıyafetler giyen gençler, antik çağ yaşamını deneyimleyerek buğday öğüttü, sapanla hedef vurdu ve kendi kil tasarımlarını üretti.
Kazı başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, öğrencilere arkeolojik kazı süreçlerini tanıtarak, korunması gereken kültürel değerlerin anlamını anlattı. Derin, “Bu çocuklar gelecekte belki arkeolog, belki sanatçı olacak ama burada yaşadıkları deneyim onların kimliğinde iz bırakacak. Hayal güçlerini somut eserlere dönüştürmeleri çok değerli” ifadelerini kullandı.
Gençlerin Gözüyle Tarih ve Sanat
Projeye katılan 10. sınıf öğrencisi Laçim Yaman, tarihe olan ilgisinin arttığını belirterek şunları söyledi: “Tarihi mekanları yerinde görmek çok etkileyici. Bu yerlerin ruhunu anlamak, çizimlerime derinlik katıyor. Geçmişimizi bilmeden geleceği inşa edemeyiz.”
Bir diğer katılımcı Tuğçe Akçit ise proje sayesinde teknik becerilerini ileri taşıma fırsatı bulduğunu belirtti: “Uygulamalı çalışmalar hem el becerimi geliştirdi hem de çizimlerimde daha yaratıcı olmamı sağladı. Artık sadece çizim değil, hikâye anlatıyorum.”
Geleceği Şekillendiren Sanatsal Dokunuşlar
İzmirli gençler, bu proje aracılığıyla hem kültürel mirasla bağ kuruyor hem de sanatsal yeteneklerini toplumsal faydaya dönüştürüyor. Gördüklerini çizgiyle ifade eden öğrenciler, geçmişin izlerini taşıyan hikâyeleri geleceğe aktararak toplumun kültürel belleğine katkı sunuyor.
Bu kapsamlı ve örnek teşkil eden proje, mesleki eğitimin sadece bir iş alanına değil, kültürel sorumluluğa da hizmet edebileceğini gözler önüne seriyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde de benzer çalışmaların yaygınlaştırılması, gençlerin tarih bilinci ve yaratıcı potansiyeli açısından büyük önem taşıyor.