Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesindeki Keklik Üretme İstasyonu, Türkiye'nin doğal dengesini korumak adına önemli bir görev üstleniyor. 2009 yılında kurulan istasyonda bugüne kadar 137 bin kınalı keklik ile 39 bin 600 çil keklik üretilerek, Türkiye'nin dört bir yanında doğaya salındı. Bu keklikler, özellikle zararlı böcek türlerine karşı biyolojik mücadelede kritik bir rol üstleniyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 5. Bölge Müdürü Kemal Can, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, istasyonun hem tür koruma hem de doğal dengeyi sağlama yönünde önemli katkılar sunduğunu belirtti. Türkiye'de çil keklik üretimi yapan tek tesis olduklarını vurgulayan Can, her yıl belirlenen programlar doğrultusunda farklı bölgelerde keklik salımı yapıldığını aktardı.

Her Yıl Binlerce Keklik Doğayla Buluşuyor

2025 yılı itibarıyla 6 bin kınalı ve 3 bin çil kekliğin üretimi planlandı. Üretilen keklikler, doğal yaşam alanlarına uygun olarak farklı illerde doğaya bırakılıyor. Çil keklikler genellikle Marmara Bölgesi'ndeki Çanakkale, Yalova, Bursa ve Tekirdağ illerine gönderilirken; kınalı keklikler daha çok Ege ve İç Anadolu’nun Denizli, Muğla, Manisa ve Afyonkarahisar gibi illerinde doğayla buluşuyor.

Kekliklerin salındığı alanlar, popülasyonun tutunması ve çoğalması amacıyla üç yıl boyunca avcılığa kapatılıyor. Bu uygulamanın, kekliklerin doğada yaşamlarını sürdürebilmeleri açısından hayati önem taşıdığı belirtiliyor. Müdür Can, avcılardan da bu konuda hassasiyet göstermelerini istedi.

Keklikler, Zararlı Böceklere Karşı Doğal Bir Kalkan

Kekliklerin doğadaki en önemli işlevlerinden biri de zararlı böceklerle mücadele. Özellikle süne ve kene gibi tarım alanlarına ve hayvanlara zarar veren türler, kekliklerin doğal besin kaynakları arasında yer alıyor. Özellikle yavru kekliklerin palaz dönemi olarak bilinen gelişim sürecinde protein ihtiyacını karşılamak için daha fazla böcekle beslendiği biliniyor.

Kemal Can, bu özelliğin keklikleri biyolojik mücadele açısından etkili bir araç haline getirdiğini belirterek, şunları söyledi:
"Keklikler, özellikle böceklerle beslendikleri için doğadaki zararlı böcek popülasyonunun dengelenmesinde önemli bir rol oynuyor. Bu sayede hem tarım ürünleri korunuyor hem de hayvanlara bulaşabilecek hastalıkların önüne geçilmiş oluyor."

Biyolojik Mücadelede Doğal Yöntemler Öne Çıkıyor

Kimyasal ilaçlamaların çevresel etkileri göz önüne alındığında, biyolojik mücadele yöntemleri her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. DKMP’nin keklik üretim ve salım çalışmaları, bu doğal mücadelenin sürdürülebilirliğini sağlarken, aynı zamanda nesli tehdit altına girme riski taşıyan keklik türlerinin korunmasına da katkı sağlıyor.

Afyonkarahisar’daki bu örnek uygulama, Türkiye’nin dört bir yanında ekolojik dengeyi korumaya yönelik yürütülen çalışmaların başarısını gösteriyor. Doğa ile uyum içinde bir mücadele için kekliklerin rolü, her geçen gün daha da kıymet kazanıyor.

Kaynak: AA