Türkiye’nin insansız muharip uçak ekosisteminde yeni bir dönemi başlatan Bayraktar KIZILELMA, düşük görünürlüklü görev kabiliyetini ileri seviyeye taşıyacak kritik bir teknolojinin daha entegrasyonunu başarıyla geride bıraktı. ASELSAN tarafından tamamen yerli imkânlarla geliştirilen TOYGUN Düşük Görünürlüklü Elektro-Optik Hedefleme Sistemi (EOTS), ilk kez KIZILELMA platformunda uçuş testine çıkarıldı ve üstün performans sergiledi. Baykar’ın açıklamasına göre, Türk savunma sanayisinin iki stratejik şirketi arasındaki bu entegrasyon, KIZILELMA’nın muharip rolünü güçlendirecek, özellikle düşman hava savunmalarından kaçınarak hedef tespitini mümkün kılan “hayalet operasyon” kabiliyetini daha da pekiştirecek.
İki Uçuş Testi, Tam Ölçek Doğrulama
TOYGUN EOTS, geçtiğimiz hafta Çorlu’daki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen iki ayrı uçuşta farklı irtifa ve hız profillerinde denendi.Sistem;
- Stabil görüntü üretimi,
- Hareketli kara ve deniz hedeflerinde uzun menzilli takip,
- Yüksek doğruluklu lazer hedefleme,
- Görev bilgisayarıyla anlık veri alışverişi,
- Zorlu çevresel koşullarda performans kararlılığı
gibi tüm kritik parametrelerde başarılı sonuç verdi. Bu doğrulamalar, seri entegrasyon sürecinin önünü açan teknik kriterlerin tamamının karşılandığını ortaya koydu.
Dünyada Bir İlk: Gömülü EOTS Teknolojisi UMUAV’da
Bu testlerin en dikkat çekici yönü, gömülü elektro-optik hedefleme sisteminin dünyada ilk kez bir insansız savaş uçağında kullanılması oldu. Geleneksel muharip uçak platformlarında EOTS sistemleri genellikle gövde dışı pod şeklinde taşınırken; KIZILELMA platformunda sistemin gövde içine gömülü biçimde entegre edilmesi, uçağın düşük radar izi (stealth) kabiliyetine katkı sağlıyor. Bugüne dek bu entegre mimari yalnızca ABD üretimi F-35 gibi 5. nesil uçaklarda görülüyordu. TOYGUN’un KIZILELMA’ya başarıyla uygulanmasıyla Türkiye, bu alanda dünyada yalnızca üç ülke arasına girmiş oldu.
360 Derece Farkındalık, Yapay Zekâ Destekli Takip
TOYGUN EOTS’nin tasarımı, KIZILELMA’nın insansız muharip konseptine özel mühendislik optimizasyonları içeriyor. Sistem;
- Yüksek çözünürlüklü kızılötesi görüntüleme,
- Geniş spektrumlu tarama kapasitesi,
- 360 derece görev farkındalığı,
- Yapay zekâ destekli hedef takibi,
- Otomatik hedef sınıflandırma
yetenekleri sayesinde KIZILELMA'nın otonom muharebe idaresini ileri bir seviyeye taşıyor. Bu kabiliyet, özellikle radar izi düşük operasyonlarda sessiz tespit ve hassas taarruz için hayati önem taşıyor.
“Tespit Edilmeden Taarruz” Doktrini Güçleniyor
TOYGUN’un entegrasyonuyla birlikte Bayraktar KIZILELMA:
- Düşman derinliklerine düşük görünürlükle sızabilecek,
- Radar tarafından tespit edilmeden hedefleri algılayabilecek,
- Lazerle işaretleme yaparak milli mühimmatlara hassas taarruz imkânı sağlayacak,
- Hava-hava ve hava-yer görevlerinde otonom kabiliyetlerini artıracak.
Bu durum, Türkiye’nin insansız hava gücünde 5. nesil insanlı savaş uçaklarıyla rekabet edebilecek seviyelere eriştiğini gösteriyor.
Baykar’ın İhracat Performansı Rekorlarını Sürdürüyor
Baykar, 2003’te başladığı İHA Ar-Ge yolculuğundan bu yana projelerini tamamen öz kaynaklarıyla yürütürken gelirlerinin büyük bölümünü ihracattan elde ediyor. 2023 ve 2024’te 1,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren şirket, Türkiye’de tüm sektörlerde en yüksek ihracat yapan ilk 10 firma arasında yer aldı, savunma ve havacılık sektöründe ise dört yıl üst üste ihracat lideri oldu. Bugün itibarıyla;
- Bayraktar TB2 için 36 ülkeyle,
- Bayraktar AKINCI için 16 ülkeyle
ihracat anlaşması yapılmış durumda. Baykar, küresel SİHA pazarında liderliğini güçlendirerek Türkiye’nin savunma sanayii markasını uluslararası ölçekte en üst seviyeye taşıyor.
KIZILELMA Yeni Bir Eşik Daha Aştı
TOYGUN EOTS’nin KIZILELMA’ya başarıyla entegre edilmesi, Türkiye’nin insansız savaş uçağı vizyonunun somut bir üst aşamaya geçtiğini gösteriyor. Gömülü EOTS çözümü sayesinde KIZILELMA, yalnızca insansız platformlar arasında değil, insanlı muharip uçaklarla kıyaslandığında dahi üst seviye düşük görünürlük ve hassas taarruz kabiliyetlerini aynı anda sunan sınırlı sayıdaki sistemler arasına girdi. Türkiye’nin bu alandaki yenilikçi yaklaşımı, küresel savunma arenasında yeni bir rekabet dinamiği yaratmaya aday görünüyor.





