Bankaların kredi kartı işlemleri için aldığı komisyon oranları son aylarda hızla yükselirken, bu artışın maliyeti perakende sektöründeki küçük esnafın omuzlarına yükleniyor. Yasal düzenlemeler gereği, esnaf bu ek maliyeti tüketiciye yansıtamıyor. Kâr marjı zaten düşük olan ürünlerde zararına satışlar kaçınılmaz hale gelirken, birçok esnaf her satışta kaybettiği bir döngüye sürükleniyor. Giderek artan bu baskı, mahalle bakkallarından küçük marketlere kadar pek çok işletmeyi kapanma noktasına getiriyor. İzmir Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı Emin Bağcı, 2025 yılı ocak ayından itibaren İzmir’de 273 tane bakkal açılırken, 304 tane bakkal kapandığını dile getirdi.

Emin Bağcı-2

‘Fiyata ekleyemiyoruz’

Son dönemde bankaların kredi kartı komisyon oranlarını artırması, özellikle küçük ölçekli perakende işletmeleri ciddi şekilde zor durumda bıraktığını belirten Bağcı, “Komisyon oranlarının yükselmesi doğrudan esnafın maliyetlerini artırırken, bu artışların satış fiyatlarına yansıtılması ise mevcut yasal düzenlemeler nedeniyle mümkün olmuyor. Tüketici kredi kartıyla alışveriş yaptığında, esnaf bu hizmet karşılığında bankaya belirli bir oranda komisyon ödüyor ancak bu maliyeti satışa ekleyemiyoruz. Yasalar gereği kredi kartı kullanımında tüketiciden ek ücret talep edilmesi yasak. Ancak bankaların uyguladığı komisyon oranları yüzde 4’lere kadar çıkabiliyor. Bazı ürünlerde zaten yüzde 3-4 civarında kâr marjıyla çalışıyoruz, bu durumda sattığımız üründen doğrudan zarar ediyoruz” dedi.

‘Yasal olarak zorunluyuz’

Esnaf açısından en büyük çıkmazın ise, kredi kartı kullanımını reddetme seçeneğinin bulunmaması olduğunu vurgulayan Bağcı, “Elektronik yazar kasa ve ödeme sistemleriyle entegre çalışan işyerlerinde, kredi kartı ile ödeme talep eden müşteriye ‘hayır’ denmesi yasal olarak mümkün değil. Bu durum, özellikle temel tüketim ürünleriyle sınırlı kârla iş yapan küçük esnafı, her satışta zarar eder duruma getiriyor. Sigara, alkol gibi ürünler örnek verildiğinde, bu kalemlerdeki kâr oranlarının yüzde 4’ün dahi altında olduğu görülüyor. Bu ürünlerin kredi kartı ile satılması durumunda, banka komisyonu doğrudan zarar olarak yazılıyor. Ancak rafında bu ürün bulunan bir esnafın, ‘zarar ediyorum’ diyerek ürünü satmaması da mümkün değil. Müşteri talep ettiğinde satış yapılmak zorundayız” diye konuştu.

‘Sermayeleri eriyor’

Bankaların komisyon oranlarını tek taraflı olarak belirleyebiliyor olmasının da başka bir sorun olduğunu aktaran Oda Başkanı Emin Bağcı, “Komisyonun yüzde 4’ten yüzde 5’e çıkarılması gibi bir durumda, esnafın buna itiraz etme hakkı bulunmuyor. Buna karşın esnaf, kendi belirlediği satış fiyatına bu farkı ekleyemiyor. Komisyon farkını müşteriye yansıtması halinde Ticaret Bakanlığı tarafından cezai yaptırımla karşı karşıya kalıyor. Perakende satışta kredi kartı kullanımında alınan komisyonun tüketiciye yansıtılması açıkça yasak. Bu yasağa aykırı davranan işyerlerine 20 bin TL'den başlayan idari para cezaları uygulanabiliyor. Sonuç olarak, küçük işletmeler finansal anlamda ayakta kalmakta güçlük çekiyor. Bir yandan artan maliyetler ve banka kesintileri, diğer yandan da fiyatları artırma yasağı, esnafın sürdürülebilirliğini tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.

‘Sermayeyi harcıyor’

Hesabını doğru yapamayan, maliyet-kâr dengesini tutturamayan pek çok bakkalın kısa sürede faaliyetini durdurmak zorunda kaldığına dikkat çeken Bağcı şunları söyledi: “İşletmelerin bir kısmı faaliyetlerini sürdürmek için kişisel birikimlerini harcıyor ancak bu da yalnızca geçici bir çözüm oluyor. Zararlar birikimlerle karşılandıkça, sermaye eriyor ve işletme sonunda kapanma noktasına geliyor. Bu ekonomik baskı, istatistiklere de yansıyor. Örneğin geçtiğimiz yıl İzmir'de bin civarında bakkalın kepenk kapatırken bu yıl ocak ayından itibaren kapanan bakkal sayısı 304’ü buldu. Yılsonunda kapanan bakkal sayısı daha da artacak, çünkü maliyetlerle baş edilemiyor.”

‘Kaybeden küçük esnaf’

Küçük esnafın, bankaların yüksek kredi kartı komisyonlarıyla iyice köşeye sıkışmış durumda olduğunu belirten İzmir Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı Emin Bağcı, “Ne komisyonu müşteriye yansıtabiliyor ne de bu yükün altından kalkabiliyor. Yasalar bankalardan yana; esnafın itiraz edecek, hakkını arayacak gücü yok. Satarsa zarar ediyor, satmazsa müşteri kaybediyor. Sonuçta ya zararına satış yapıyor ya da dükkanı kapatmak zorunda kalıyor. Bu sistemde kazanan hep banka, kaybeden hep küçük esnaf oluyor” dedi.

Kaynak: Filiz Erol