Bilgi okuryazarlığı kavramı, ilk kez 1974 yılında ABD’de Bilgi Endüstrisi Derneği tarafından ortaya atıldı ve zaman içinde dünyanın dört bir yanında eğitimciler, araştırmacılar, teknoloji uzmanları ve endüstri temsilcileri tarafından benimsenerek çağımızın en önemli becerilerinden biri haline geldi. Kavram başlangıçta “okuryazarlık” kelimesi nedeniyle çeşitli tartışmalara konu olsa da, dijitalleşen dünyada araştırmadan teknoloji kullanımına kadar birçok alanda temel bir nitelik olarak kabul edildi.
Bilgi okuryazarlığı, bir bireyin ihtiyaç duyduğu bilgiye ulaşabilmesi, ulaştığı bilgiyi değerlendirebilmesi, kullanabilmesi ve doğru şekilde aktarabilmesi anlamına geliyor. Günümüzde bilgiye erişimin çok hızlı ve çok çeşitli olması, bilgi okuryazarlığını sadece bir akademik beceri olmaktan çıkararak yaşamın her alanında ihtiyaç duyulan bir yetkinliğe dönüştürdü. Kavram, özellikle dijital kaynakların yaygınlaşmasıyla birlikte “elektronik ortamdaki bilgiye ulaşma ve onu doğru kullanma becerisi” şeklinde geniş bir kapsama kavuştu.
Amerikan Kütüphane Birliği’nin 1989 yılında yaptığı tanımla birlikte bilgi okuryazarlığı, “bilgiye ne zaman ihtiyaç duyulduğunu bilme, doğru bilgi kaynağına ulaşma ve bilgiyi etkili biçimde kullanabilme” yeteneği olarak kurumsal anlamda kabul gördü. Bugün gelinen noktada, yanlış bilgi, dezenformasyon, manipülasyon ve yalan haber gibi dijital çağın en kritik sorunlarına karşı önemli bir savunma aracı olarak değerlendiriliyor.
Bilgi okuryazarlığı; geleneksel okuryazarlık, bilgisayar okuryazarlığı, araştırma becerileri ve eleştirel düşünme gibi birçok alt beceriyi de kapsıyor. Bu nedenle bireyin yalnızca bilgiye erişmesi değil, aynı zamanda bilgiyi analiz edebilmesi ve doğru şekilde aktarabilmesi bilgi okuryazarlığının temelini oluşturuyor.
Bilgi okuryazarı olmak üniversiteye, iş hayatına ya da uzmanlık alanlarına bağlı bir süreç değil; hayatın her anında, her bilgi etkileşiminde sürdürülen bir öğrenme biçimi. İnternette araştırma yaparken, bir kursa katılırken, kitap okurken, hatta günlük hayatın küçük kararlarında bile bilgi okuryazarlığı devreye giriyor. Bugün Google’da doğru bilgiye ulaşabilmek, bir yol bulma uygulamasını etkin kullanabilmek bile bilgi okuryazarlığını gerektiriyor.
Bu beceriler iş yaşamında da belirleyici bir unsur. Bilgi okuryazarlığı güçlü olan kişiler problemleri daha hızlı çözüyor, veri temelli karar alıyor ve kurumlar içinde daha kısa sürede liderlik pozisyonlarına yükseliyor. Doğru kaynaklara ulaşma, bilgiyi doğrulama, analiz etme ve güvenilir şekilde aktarma yetenekleri profesyonel dünyada kritik önem taşıyor.
Günlük ve profesyonel yaşamda bilgi okuryazarlığının öne çıkan uygulamaları arasında hedefe yönelik bilgi toplama, güvenilir kaynak kullanma, kaynakça oluşturma, bilgiyi etkili iletişimle aktarma ve elde edilen veriyi karar süreçlerinde kullanma yer alıyor. Bu yönüyle bilgi okuryazarlığı, 21. yüzyıl becerilerinin temel taşlarından biri olarak değerlendiriliyor.





