Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Pampal, depremin Simav Fay Zonu’nun batı ucunda, Sındırgı Fayı üzerinde gerçekleştiğini belirtti.
Uzman isim, bölgenin Akhisar–Bigadiç–Sındırgı üçgeninde yer aldığına dikkat çekerek, “Bu fay sistemi doğuya doğru Simav ve Afyon’a kadar uzanıyor. Oldukça aktif bir zon ve genellikle 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretebiliyor. Ege Denizi’nde yıl başında yaşanan deprem fırtınalarının benzeri şu anda karada, Sındırgı çevresinde yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
"Jeotermal zenginlik aktif faylardan kaynaklanıyor"
Prof. Dr. Pampal, Batı Anadolu’nun ince kabuk yapısı nedeniyle bölgenin jeotermal açıdan zengin olduğunu vurguladı:
“Bu sıcak su ve buhar kaynakları, yer altındaki magmanın yüzeye yakın olmasıyla doğrudan bağlantılı. Yağış suları faylardan aşağı sızıyor, magma ısısıyla ısınıp tekrar yüzeye çıkmak istiyor. Bu süreç kabuğu zorlayarak sık depremlere yol açıyor.”

"Depremler volkanik-magmadan besleniyor"
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) son raporuna da değinen Pampal, Batı Anadolu’daki depremlerin magmatik kökenli olduğuna dikkat çekti:
“MTA’nın verileri, magma odalarının kabuğa doğru yükseldiğini ve zayıf yerleri zorladığını gösteriyor. Bu da Ege Denizi’nden Sındırgı’ya kadar uzanan hattaki sarsıntıların volkanik etkilerle bağlantılı olduğunu doğruluyor.”
"Sındırgı’daki depremler İstanbul’u etkilemez"
İstanbul ile Sındırgı arasındaki fay hatlarının birbirini tetiklemeyeceğini belirten Pampal, “Bu depremler Marmara Denizi’ndeki Orta Marmara Fayı’yla bağlantılı değil. İstanbul’u etkileyecek olan bu faydır ve kırılmak için enerji biriktirmiş durumda. Ancak Sındırgı’daki hareketlilik İstanbul’u tetiklemez” dedi.
"Artçı sayısı 15 bini bulabilir"
Pampal, bölgede büyük bir yıkıcı deprem beklenmediğini ancak artçı sarsıntıların 14-15 bini bulabileceğini söyledi. Uzman, “Depreme hazırlık sadece evrakla olmaz; davranış biçimimiz de değişmeli. Dayanıklı yapılar kurmak, kentsel dönüşümü hızlandırmak şart” diyerek uyardı.





