Dünya genelinde her yıl milyonlarca insanın ölümüne neden olan sigara, yalnızca içicileri değil, çevresindekileri de tehdit ediyor. 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fadime Tülücü, tütün kullanımının sağlık üzerindeki yıkıcı etkilerini rakamlarla ve bilimsel verilerle ortaya koydu.
7 binden fazla kimyasal madde var
Sigaranın içerdiği 7 binden fazla kimyasalın en az 81’inin doğrudan kansere yol açtığını hatırlatan Doç. Dr. Tülücü, çocukların da bu tehlikenin birinci dereceden mağduru olduğunu belirtti. Sigara içilen evlerde büyüyen çocuklarda bronşit, zatürre ve astım gibi solunum yolu hastalıklarının çok daha sık görüldüğünü kaydetti.
Doç. Dr. Tülücü, sigaranın yalnızca akciğeri değil, tüm vücut sistemlerini etkilediğini vurguladı. Kalp ve damar hastalıkları, bağışıklık sisteminde zayıflama, felç, KOAH ve akciğer kanseri gibi hastalıkların doğrudan tütün tüketimiyle ilişkili olduğunu dile getirdi.
Pasif içicilik de aktif içicilik kadar tehlikeli
Pasif içiciliğin aktif içicilik kadar riskli olduğunu aktaran Doç. Dr. Tülücü, uzun süreli maruziyetin erişkinlerde akciğer kanseri riskini yüzde 21, kalp hastalıkları riskini ise yüzde 27 artırdığını söyledi. Kadınlarda bu oranın meme kanseri için yüzde 70’e çıktığını, genel ölüm riskinin ise 10 kata kadar yükselebildiğini belirtti.
Gebelikte sigara kullanımının çocuklarda büyüme geriliği ve nörolojik gelişim sorunlarına neden olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Tülücü, bu çocukların ilerleyen yıllarda öğrenme güçlüğü, hafıza sorunları, hatta demans ve Alzheimer riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Her 10 kişiden 7'si sigarayı bırakmak istiyor
Sigara bırakmanın sadece irade meselesi olmadığını, profesyonel destek gerektirdiğini söyleyen Doç. Dr. Tülücü, her 10 kişiden 7’sinin sigarayı bırakmak istediğini ancak sadece yüzde 40’ının başarılı olduğunu paylaştı. İlaç tedavisi ve davranışsal terapinin birlikte uygulanmasının en etkili yöntem olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tülücü, düzenli doktor takibinin bu süreçte kritik önem taşıdığını aktardı.